Ağanın Akmayan Gözyaşları

Yazımın başlığı bir romanın adıdır. Siverekli yazar Hamit İzol’un kaleme aldığı, yalnız bölgede değil tüm Türkiye’de yaşayan herkesin okuması gerektiğine inandığım bir roman, “Ağanın akmayan gözyaşları” 

Ağlamayan bir insan var mı yeryüzünde? Doğrusu ben buna inanmıyorum. Mutlak zalimler vardır, fakat yaşanan acılar karşısında canavar ruhlu olanlar bile zaman zaman vicdan muhasebesini yaparken ağlar, cellatlar bile ağlar.

İnsan kendi celladı olabilir mi? Bu sorunun en güzel cevabını Hamit İzol vermiş, romanın satır aralarında. Bir anne öz evladının daha çok cinayet işlemesini teşvik eder mi? Hamit İzol romanında, çatışmaların ardında kadınların en büyük silahı gözyaşları, o yüce duygu olan annelik duygusunu kullanarak çatışmalara kan davalarına yön verdiğini, çok güzel bir dille anlatmış. Kadınların bu kitabın perde arkasında gerçek yüzlerinin fotoğrafını Hamit İzol kalemiyle net bir şekilde ortaya koymuş.

 Yazar Hamit İzol’a bir özür borcum var!...

Kendimce düzenli kitap okurum. Dünya klasiklerinin birçoğunu okumuşum. Benim bir yabancı yazar hayranlığım vardı. Hamit İzol’un kalemiyle tanışana kadar, Neden kendi içimizden çıkan yazarları okumuyoruz? Hamit İzol kitaplarını kaleme alırken, elinde kalem, gözlerinden akan gözyaşları notlarını ıslatmış mı, diye çok merak ediyorum.

   Bence değerli yazar, “Ağanın akmayan gözyaşlarını” kaleme alırken yüreği burkulmuş, bu burukluk çoğu zaman gözyaşlarına sinmiştir.  Bölgede yaşanan acılar ortak acılarımızdır. Bir karış toprak için, kanı kanla temizleme anlayışı ve bu anlayıştan beslenen bir dizi asalak.

“Ağanın akmayan gözyaşları” bölgede yaşanan toplumsal acıların yoksullukların ortak adıdır. Bölgede daha eskilerde yaşanan çok eşlilik, sadece kadınların yüreğinde acı oluşturmuyor, çok eşlilik ilkel bir gelenek olmadan öte bölgede güçlü olmak adına 9 kadınla evlenmeyi kendisine bir hak sanan insanların hakkı olduğunu düşündüğü ve bu haksızlığın kardeşi kardeşe nasıl düşman yaptığını anlatıyor.

Hamit İzol kitaplarında, sadece bölgenin ağalık sistemini ve bölgenin sosyoekonomik yapısının kültürel yaşama yansıyan olumsuzluklarını sade ve anlaşılır bir dile anlatıyor. Yazar Hamit İzol kitaplarında çiçek, böcek, rüzgâr edebiyatından çok yaşanmışlıkları anlatıyor. Hayal kurmuyor. Hayalleri yıkılan ocağı sönen babaların Anaların çığlığını usta bir şekilde yüreğimize kadar getirip yerleştiriyor.

Ben eleştirmen değilim, hele usta yazar Hamit İzol’u eleştirecek hadde sahip değilim, sadece kısaca şunu söylüyorum. Ağanın akmayan gözyaşları ve diğer kitapları üniversitelerde sosyal tez olacak gerçekliktedir.

Hamit İzol’un okuduğum ikinci kitabı kürdün Türk’e aşkın romanı da bir harika, bir daha ki yazımda o kitabı konu alacağım.

YORUM EKLE