ÇOCUKLAR SUSMASIN

Evet, canlarımız, yaşam kaynağımız olan çocuklarımız susmasın, kendilerine uzanan kirli elleri ve dilleri haykırsınlar, art niyetliler ise teşhir olsun.

Çocuklar için atılacak güzel adımları birlikte atalım. Onlarla birlikte yanlışları ve kötülükleri haykıralım.

Siverek Ticaret Sanayi Odası ve UCİM Derneği’nin ortaklaşa düzenlediği ‘’Çocuklar Konuşacak UCİM Yanlarında Olacak’’ semineriyle çocuklara yönelik istismar ile ilgili, Siverek Ticaret ve Sanayi odasında güzel ve bir o kadar da yararlı panel düzenlendi.

Dünya genelinde yaşanan ve çocukların maruz kaldığı istismar olayı masaya yatırıldı. Aslında tam anlamıyla masaya yatırıldı denilemez. Saadet Öğretmen, Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği (UCİM) kesinlikle toplumsal yararlığı olan bir dernek.

Seminerde çocuklarımızla veya başka çocuklarla ilgili birçok doğru bildiğimiz yanlışlarımızı öğrendik. Çocuklarımıza gösterdiğimiz içten aşırı sevginin, çocukların sessiz kalmasına neden olduğunu uzmanların anlatımından sonra öğrendim.

Çocuk istismarına karşı oluşan toplumsal örgütlülük ve tepki karşısında, çocuk istismarcıları ve tecavüzcülere verilen cezalar en üst kısımdan veriliyor. Bu toplumsal duyarlılığın etkisiyle artık tecavüzcüler ve istismarcılar altın elbise giyip altın kravatla da mahkemeye çıksa onlara yaramıyor. Cezalar en üst kısımdan veriliyor. Bunun nedeni, cinsel saldırılara maruz kalan çocuklarımızın haykırışıyla birlikte uyanan ve bu konuda aydınlanan kitlelerdir. Başarılı çalışmalarından dolayı UCİM derneğine ve emeği geçen aydınlara teşekkür ediyorum.

Seminere katkı sunan; Siverek Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Salih Serdal Bucak, UCİM Şanlıurfa Koordinatörü Yağmur Kılıç, Psikolojik Danışman Nazmiye Dinç, Avukat Hebun Bulunmaz, Avukat Cihan Polatoğlu, SUTSO Kadın girişimci Tuba Demir’in organize edip güzel bir şekilde yürüttüğü çalışmaya hiçbir diyeceğim yok.

Seminerde en çok cinsel istismara maruz kalma tehlikesi olan sokakta çalışan çocuklara hiç değinilmemesi ve bu konuda bir projelerinin olamaması bence büyük bir eksiklikti. Yasal olarak çocuk işçiliğinin yasak olmasına karşın yasa maalesef uygulanmıyor cümlesini katılımcıların tamamından beklerdim.

Hiç kimse ne hükümetin ne de yerel yönetimlerin çocuklara karşı sorumluluklarını tam anlamıyla yerine getirmediğini söyleyemedi.

Ailesinin teşvikiyle sokakta çalıştırılan veya dilendirilen yüzlerce çocuk var. Bu çocuklar ayna gibi ortada, istismarcıların kolayca ulaşabileceği bir noktadadırlar.

Yıllardır yazıyorum; Sokakta çalıştırılan veya dilendirilen çocuklara yönelik Siverek’te ne yapılıyor? Hükümetin, yerel yönetimlerin, kaymakamlığın veya belediyenin sokak çocuklarına karşı iyileştirmeye yönelik bir projesi var mı inanın çok merak ediyorum.

Bu noktada Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüklerine büyük sorumluluk düşüyor. Kaymakamlık, Emniyet Müdürlüğü ve Belediye Başkanlığının da ortak olacağı, sokak çocuklarına yönelik ciddi bir çalışma yapılmadan, sokakta ki istismarlar önlenemez.

Seminerde bu çocuklardan, bunların uğradığı istismardan hiç söz edilmedi.

Doğrusu merak ediyorum, neden?

Çocuk işçiliği yasal olarak yasak. Neden çocuklar sokakta kalıyor, neden kolluk kuvvetler ve sosyal hizmetler görevini yerine getiremiyor.

Çocuklar sabahın köründen, akşamın karanlığına kadar sokaklarda. Ekmek kavgası diyecek bazılarınız. Sizce sosyal devlet politikası tam anlamıyla hayata geçirilse, insandan önce devlet sosyalleşse bugün bunları yazmama gerek kalır mıydı?

Yanlış anlaşılmasın verilen seminerlere ve bu bağlamda oluşturulan çalışmalara saygı duyuyorum.

Seminerin adı; “Çocuklar Konuşacak” Bu sözler çok dikkatimi çekti. Karşımdaki afişte gördüğüm bu sözler beni konuşmaya zorladı.

Seminerde söz alarak şunları söyledim: “Ben 30 yıldır gazeteciyim. Çocuk cinsel istismarını yazdım. Bu kişiler çoluk çocuk sahibi. Yazılarımda çocuklarının hatırı için hep ad ve soyadlarının baş harflerini kullanıyordum. Buna rağmen neden yazdım diye tehdit alıyorum ve ne acı bazen susmak zorunda kalıyorum. Şimdi soruyorum sizlere, 30 yıllık gazetecinin konuşamadığı bir toplumda çocuklar nasıl konuşsun?”

YORUM EKLE