ÇÖZÜM SÜRECİ VE GEZİ PARKI

Türkiye'nin genişletilmiş fotoğrafına baktığımızda, gezi parkı aslında, çözüm sürecini savsaklamak ve süreçte derin yaraların açılmasına sebebiyet vermektir. Bu senaryo çift başlı bir oyundan ibarettir. Hükümetin çözüm sürecini unutturacak veya yavaşlatacak sebeplerini bulunması lazımdı. İşte yapılan yoğun bir çalışmadan sonra dış mihraklar ve içteki uzantılarıyla yapılan işbirliğinde, bir gezi olayı çıktı. Çünkü gezi parkı olayı çok mantıksız, anlamsız, gayesiz ve düşmanca yapılan bir eylemden başka bir şey değildi. Demokratik bir eylem olmuş olsaydı. İpi dışarıda olmamış olsaydı. Başbakanla yapılan toplantıda demokratik isteklerini duyurdular ve iş bitmiş olacaktı. Ancak amaç o olmadığından, Amaç Hükumete çözüm sürecini unutturacak yoğun bir eyleme girmeleri lazımdı. Nihayet öyle de oldu. Başbakan onlarla yaptığı görüşmelere rağmen demokratik ve masumane istekleriniz başım üstüne gereği yapılacaktır. Denildi. Ancak gezi eylemcilerine verilen emir "çözüm sürecini baltalayın "Nihayet bir kısmını da başardılar. Bugün gezi eyleminin senaryosunu hazırlayanlar, şimdide çözüm sürecine el attılar. İşte hükumet isteksizdir. Çözüm süreci için gerekli çalışmalar yapmıyor, güven vermiyor. Bu gibi yaygaralar kopartarak asıl amaçları olan gezi değil de çözüm sürecini sabote etmektir.

    Şimdiden yaygaraları tutmaya başladı. İşte çözüm süreci, 2.Habur sınır kapısı gibi fiyaskoyla sonuçlanma ihtimali olabilir. Dedikodularına başladılar bile.

    Türkiye'nin bu çözüm sürecini başarıya ulaşılmaması için baronlar çalışacaklardır. Çünkü bu çözüm süreci başarılı olursa, hiç kimse Türkiye'nin gelişmesini durduramaz bu nedenle bir yıl içinde sayısız senaryolarını Türkiye ortamında uygulamaya koydular.

     Uludere'de 34 kişinin ölümü bu da çözüm sürecinin başlatılmamasıdır. Süreci baltalamaktı Hakan fidan hakkında tutuklama kararı da oyunun bir parçasıydı. Yabancı istikbaratın Türkiye 'de istediği şekilde at oynatamıyordu. Buda baronlara rahatsızlık veriyordu. Dış güçlerin rahat bir şekilde senaryolarını uygulayamıyorlardı. Bu nedenle Mit Müsteşarı Hakan Fidan'ın gitmesi lazımdı. Buna bir operasyon düzenlediler, ama başarılı olamadılar. Oyunlarını bilen Başbakan Hakan Fidanı sonuna kadar savundu. Operasyonu her ne kadar gündem oluşturduysa da ama yine de fiyaskoyla sonuçlandı.

    Bunun ardında boş durmadılar. Suriye ile Türkiye arasında gerginlik yaratarak Suriye bataklığına Türkiye'yi çekmeye çalıştılar. Ama hükümetin soğukkanlı ve uluslar arası hukuka uygun eylemlerini gerçekleştirerek bu tuzağı da boşa çıkardı.

    Tüm bu senaryo fotoğraflarına baktığımız zaman, düşmanlarımız bizlerle nasıl oynadıklarını çok iyi göreceğiz, bu neden tüm halk olarak bu oyunların farkında olmalıyız. Türkiye'nin gelişmesi önünde kurulan bu tuzakları boşa çıkartmalıyız.

    Reyhanlı olayı da yine bu çözüm sürecini sekteye uğratmak için yapılan en büyük eylemlerdir. Halk ve Hükümet bu tuzağa da yakalanmadı. Daha önceleri rahatlıkla senaryolarınıza göre hareket eden bir Türkiye varken, şimdide tuzaklarını halkıyla boşa çıkartan bir Türkiye vardır. Baronları ve Diğer Dünyayı idare eden güçler, tüm imkânlarını zorlayarak Türkiye'nin gelişmesini sağlayacak, çözüm sürecini baltalamaya çalışıyorlar.

    En son senaryoları da gezi park olayıdır. Çevre için ortaya çıkanlar, sonrada çevreyi tahrip eden, esnafın işlerini zora sokan, hatta iç ve dış turizmi baltalayan güya çevre ve demokratik eylem ismini koyarak en gaddarca eylemlere imza attılar. Milyarlarca kamu malına zarar verirken etrafı ateşe veren bu piyonlar güya çevreciymişler! Bu nasıl çevrecilikmiş. Bunun amacı başta da dediğim gibi çözüm sürecini durdurmak ve başarısız kılarak Türkiye'nin gelişmesini durdurmaktır. Toplum olarak çıktığımız bu yol haritası bizim için bir kurtuluş savaşıdır. Ya tam bağımsız ve güçlü bir devlet yada tam bağımsız güçlü bir devlet başka ihtimal olmasın

YORUM EKLE