İlahi Sana Hukuk

Hukuk terazisi herkes için eşit tecelli edilmelidir, hiçbir ağırlık terazinin kefesinin dengesini bir kenara çekmemelidir. Neden bahsediyorsun diye soranlar olacaktır, sebebi neydi diye sorarsanız belki ama sorularınıza naçizane fikrim; hukukun, hakkın savunucusu, demokrasinin, liyakatin koruyuculuğunu ve buna nazır olan temsilcilerin nezaketinden, şeffaflığından, haktan ve adaletten ödün vermemelidir.  Bir bireyi veya herhangi bir ideolojiyi veya herhangi bir durumu savunurken veya suçlulukla itham edilirken karar verici olan kişi suçlayacak bir olayın ve savunma rolündeki şahsiyetin savunacağı konu hakkında gerçekçi, şeffaf, haklılık sahibi olması ve samimi olması gerekmektedir. Çünkü haksız, şeffaf olmayan ve gerçekçi olmayan ciddiyetsiz bir savunma mekanizması, toplumda ciddi şekilde bir dengesizlik ve güvensizlik algısı oluşturur. Adalet, hak, hukuk, özgürlük hakkı kimsenin müdahalesi olmadan, her fert istediğini düşünme, toplumun değerlerine aykırı olmayacak şekilde düşüncelerini eyleme gerçekleştirme hakkına sahip olduğunu belirtmek gerekir. Bu hak her bireye eşit şekilde verilmelidir. Keza en basitinden bugün şahsıma ait düşüncelerin bile topluma yansıtmasına hiçbir hukuki engel oluşturulmamalıdır. İşte tam burada toplumun yardımına eşit, etki altında kalmayan herkese uygulanabilir bir olgu yetişiyor bu da hukuktur. Peki, hukuk nedir? Hukuk; toplumu düzenleyen ve devlet yaptırımıyla güçlendirilmiş bulunan kuralların, yasaların bütünü ve bu kuralları, yasaları, hakları konu alan bilim olarak adlandırılır. Ama lakin şu anki günümüzü ele alırsak,  hukuk anlayışı toplumun özgürlük değerleriyle değerler bütününe karşın olumsuz bir anlayış sergilemiş olduğunu ve biraz çatışma halinde olduğunu görmekteyiz buna karşın geçtiğimiz haftalarda bunu nitekim iyileştirici, yaraların sarıldığı şahsımca öyle demekte yarar buluyorum çeşitli alanlarda ve hukukta reforma gidileceğini dile getirmiştir. Neden hukukta reform?  Çünkü hukuksuzluk, adaletsizlik demokrasiyi olumsuz etkilediği gibi ekonomiyi, kültürü, sistemi, sağlığı, eğitimi, basın özgürlüğü ve diğer önemli hayati alanları da olumsuz etkileyebilmektedir. Reformdan öte çeşitli yönetim mekanizmalarının ve hukukun tekelliğinden çıkılması gerekliğinin farkına varılması gerekir. Çünkü güç yozlaştırır, mutlak güç mutlak yozlaştırır. Hukukta reformun tam anlamıyla yerine getirilmesi gerektiğini söylemek isterim ve ihtiyaca göre reformun şekillenmesi gerektiğini savunanlardanım. Çözümsel olarak, yargı; bağımsız olmalı hiçbir etki, kişi ve zümre etkisinde kalmamalı. Hak, hukuk ve adalet herkes için eşit sağlanmalıdır. Keza insanların; adalet, özgürlük ve demokrasi anlamında yaşam koşullarına karşın güven mevcudiyetini yitirmekle karşı karşıya kalabilir. Demokrasi, hak, hukuk, adaletin zedelenmesi her alanda her yaşam koşulunu kesintisiz etkileyecektir. Eğer bizler bu alanlarda ki iyileştirmeleri yapılmazsa toplumun kutuplaştırma yaşanabilir ve kutuplaşma çatlaklıkları derinden derine büyüyebilir ve bu çatlaklıkların yaralarını saramayabiliriz. Farzı misal; öncelikle olarak fikri alan kutuplaşması değer sistemi ve fikri farklılıklarının doğurduğu derin kutuplaşmalar ve toplum içinde çeşitli olumsuzluklar görülebilir. Bir diğer örnek kurumsal alanda kutuplaşma bu da devlet, parti veya kurumlar düzeyinde ki kutuplaşmalar yaşanabilir. Resmi olgulara yüklenen aşırı anlamlar kutuplaştırmayı ve toplumsal çatışmaları tetikleyebilir. İnanç, din ve ahlaki kutuplaşmalar yaşanabilir, din ve inanç veya ahlaki değerleri sebebiyle bazı söylemlerde bulunmaları ya da bazı kutuplaştırıcı davranışlarda bulunmaları insanlar arasında ayrıştırmaya sebebiyete yol açabilir keza din son dönemlerde toplumların hassas noktası konumunda nitelendirilir. Son ve önemli kutuplaştırma sorunlarından biri de maddi alan kutuplaştırılmasıdır. Maddi ve iş potansiyeline sahip meslekler arası kutuplaşmalar ve çalışanlar arası kutuplaşmalar yaşanabilir bu durum da toplumu en ince damarına kadar etkileyebilir. Hem ülke hem de ulusal sermaye grupları bu kutuplaşmadan rahatsız olabilir ve ülkeyi terk ederek ekonomiyi ve hepimizi kötü etkileyebilir. O yüzden manşet olarak diyoruz ki hukuk ve adalete dayalı; sıcak ortam, kaynaşma, kutupsuz bir toplum her alanda iyileştirir her alanda yüceltir. En derin saygılarımla..

YORUM EKLE