KADERİN CİLVESİ Mİ ?...

Sabah erken saatlerdi derin bir uykudaydım. Telefonun sesiyle uyandım. Karşı tarafta ki ses ağlamaktan konuşamıyordu. Onun ağlamaklı sesi benim gözlerimde nemlendirdi. Kadın sesine bir de ağlayan çocuk sesi eklenince hışımla ayağı kalkıp ne oldu? Ne oluyor bacım, ağlamaktan ne dediğini anlamıyorum!
Birkaç dakika daha kadın ağlamaya devam etti. Bir süre sonra kadın derdini anlatmaya başladı. “Eşim beni iki çocuğumla dışarı attı, eşim 155 arayıp çocukları esirgeme yurduna vermek istedi” Ben kabul etmedim.” Eşim Babanın evine git ben size bakamıyorum. Bende çocukları aldım bir kadın bana yer verdi. Ordayım hiçbir şey evden vermedi bana çok acil gıdaya ihtiyacım var”  konuşurken, ağlıyordu.


Merak etme biz varız biz senin abin olarak ben ve Dernek Başkanımız Cevdet Ökenek yanındayız.
Kadının kocası bir zamanla hali vakti yerinde bir insan, giderek borçlanmış bu krona virüs günlerinde bunalıma girmişti.

Kendisini kınamadım.

Allah merhamet etsin.

Düşmez kalkmaz bir Allah…
 

İki çocuğuyla, kocası tarafından sokağa terk edilen bacımızı önce devlet kapısına yönlendirdim.
Sosyal hizmetler müdürü sevgili dostum yüreği merhamet abidesi Mehmet Ülgen’e yönlendirdim. Çocuklar esirgeme kurumuna verilmeyecek çocuklara sosyal hizmetler müdürlüğü maaş bağlayacak.


Bu canımızın acil gıda ihtiyacı için Siverek Yardımlaşma Derneği (SİYAR DER) başkanını aradım.  Kadının ev eşyalarına da ihtiyacı var kocasının evinden iki çocuğuyla sadece elbisesini alarak çıkmış.
Acil gıda ihtiyacını verdiği adrese Cevdet Başkanla birlikte gittik.

BU KADERİN CİLVESİ Mİ SÖZÜNÜ ORDA HATIRLADIM.
Kocası tarafından dışarı atılan bacımıza evini açan kadını gördüğümde şok oldum. 
Bu kadına 25 yıl önce yardım etmiştim. O zaman bu kadının altı aylık bebeği gıda yetersizliğinden başka bir deyimle açlıktan vefat etmişti. Kocası terk dilmişti. O dönemde Siverek Devlet Hastanesi Baştabibi olan, değerli dostum Profesör Necati Yenice’ye gidip rica ettim bu kadının doğumhanede rahmetli ASO Bacon’un yardımcısı olarak hastanede çalışmasını talep etmiştim. Değerli dostum Yenice, kırmamış o dönemde işe almıştı. Sigortası ve maaşı yapıldıktan sonra bu çileli yüreği evlat acısıyla yanan bu gün evini başka bir kadına açan bu bacımız deyim yerinde ise tırnaklarıyla hayata tutunmuştu.
Bu iki koca ve yoksulluğun kurbanı bacımızın birbirinden habersiz ve aracısız yardımlaşması karşısında duygulandım gözlerim doldu.
Yanımda bulunan dernek başkanına kadının hikâyesini anlatarak şunu sordum:” HACI BU KADERİN CİLVESİ DEĞİL Mİ?”

YORUM EKLE