OKU!

Tefecilik, adam kayırma, güçlünün zayıfı ezmesi, yetimlerin itilip-kakılması almış başını gidiyordu...

"İşini bilen" her kes bir şekilde cebini doldurma ve doldurduklarıyla kendinden zayıf olanları sömürmenin derdine düşmüştü...

Aşiretler artık dirileri bırakmış, mezarlardaki ölülerinin sayılarıyla övünmeye başlamışlardı.

"Piyasada" erdemli olarak bilinen ibadet ehli insanlar dahil, bu düzene kimse ses çıkarmıyor, hatta güçlünün yanında yer alarak bu köhne sistemin devamı için "çark dişlisi" görevi görüyordu.

Bir-iki itiraz yükselir gibi olsa da, bu itirazlar daha güzel, daha yaşanabilir bir şehir kurmak fikrinden çok, "dönen çarkın başını niye biz tutmuyoruz" kavlindendiler. Çünkü o itirazları yükseltenler de bir dönem o çarkın başındayken, aynı şeyler yaşanıyordu şehirde.

Derken O, durumdan rahatsız oldu ve aramaya başladı.

Zayıftı, yetimdi ve dönen çarktan rahatsızdı.

Yaşadığı şehrin sokaklarında dolanmaya başladı önce, sonra farketti ki; aradığı şey her köşesine pislik sinmiş bu şehrin sokaklarında olmayacak kadar değerli bir şeydi.

Şehrin dışına çıktı, henüz ışığın tecavüzüne uğramamış, yıldızların ve ayın aydınlatmaya çalıştığı zifiri karanlıklarda aradı, ona yaşama umudu olan şeyi.

Olmadı.

Bu kez gözünü yükseklere dikti ve her bunaldığında dağlara vurdu kendini. Tarif edilmez bir rahatlık hissediyordu her gidişinde. Her gidişi O'nu daha bir yaklaştırıyordu sanki huzura.

Yine bunalmış ve dağlara çekilmişti. Her defasında sığındığı mağaranın içinde oturmuşken, o ana kadar hiç duymadığı bir ses duydu: OKU!

Rüya sandı, çaresiz elleriyle gözlerini ovdu ve sesin geldiği yere bir daha baktı. Fakat ne kadar ovarsa ovsun gözlerini gördükleri ve duydukları değişmiyordu.

Yaratan Rabbinin adıyla oku!

O insanı bir embriyodan(aşılanmış yumurtadan) yarattı.

Oku! Rabbin sonsuz kerem sahibidir.

O, kalemle yazmayı öğretendir.

O, insana bilmediklerini öğretendir.[1]

Evet, yukarıdaki sahne hepinizin malumu olan Hz. Peygambere(s.a.v) gelen ilk vahiy anı. Ve yine hepinizin malumudur ki; yukarıda bahsettiğimiz sorunlar, günümüzde de muhattap olduğumuz sorunlar.

Peki, sizce çözüm ne? Rahatsız olmak mı? Yoksa çözümün bir parçası olmaya çalışmak mı?

Devam edecek....


[1] Kuran-ı Kerim: Alak Suresi 1-5

YORUM EKLE
YORUMLAR
İbrahim Dizlek
İbrahim Dizlek - 4 yıl Önce

Dervir ve devran zalimlerden olmuş harman bilsem ki ucunda idami ferman hakikatleri haykira haykira meydani umumiye de karanlığa ışık olurum