Başlık biraz padişahlığı dönemini hatırlatıyor. 21. Asra çeyrek kala, halen kendisini bilmem kaçıncı padişah sananlar var.

Bu kendisini bilmem kaçıncı sultan sananlara değinmeden önce yerel yönetimler basın ve demokrasinin önemine değineceğim; özelikle bu kendini sultan sananlar bir şey alır mı bu yazıdan bilemem; ama yerel basının üzerinde baskı ve otorite kurmak isteyenlerin yazılanları bir yerlere not etmeleri onların yönetimi açısından önemlidir.

Bu baskıyı kurmak isteyenlerin başında adalet olan bir partinin mensubu başkanların olmaları bence çok önemlidir. Halkın pek çoğu biliyor yerel gazetelerin geçim kaynağı basın ilan kurumundan gelen ilanlardır. Hükümet, son yıllarda doğrudan satın alma kapısını açarak ilanları yarıdan fazlasını düşürdü. Gazeteleri desteklemek halka ve yerel yönetimlere kaldı. Yerel yönetimler özellikle belediyeler kendi il ve ilçelerinde bulunan gazetelere abone olarak yerel basını destekliyor, bu güzel bir davranış, zira demokrasinin temel taşı yerel basındır. Her ne kadar bugün bu önem halk tarafından bilinmese de kentini seven sorunlardan haberdar olmak isteyen herkes ulusal gazetelerden çok yerel gazeteleri önemsemeli. Doğrusunu yazmak gerekirse yerel basın kendisini vatandaşına anlatamadı.

Siverek’te iki yıl önce yaşadığımız bir sansür olayını bir benzerini Şanlıurfa Belediyesi tarafından Urfanatik.com gazete ve haber sitesine uygulanmaya başlandı. Muhabir arkadaşlarımız günler öncesinden Corona virüsüne karşı belediyenin önem almadığını bu konuda hizmet vermeye davet edilen haberden dolayı Belediye yetkilileri tarafından ferman buyuruldu” Tez elden Urfanatik’in aboneleri iptal ola.”

İki yıl önce de eski Siverek Belediye Başkanı Resul Yılmaz yerel gazeteler Sayıştay raporunu yayımladığı için böyle bir emir vermişti. Gazetelerin aboneliğinin iptali, dönemin belediye başkanına pahalıya mal oldu.

Urfanatik gazetesinin aboneliğinin Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül’ün bilgisinde mi yapıldı? Bunu bilmiyorum eğer onun emriyle yapıldıysa sadece kendisine Rahmetli Erbakan ve 28 Şubatı hatırlatmak isterim.

Değerli Başkanlar sizin en iyi hizmet vermenizin yolu eleştiri ve özeleştiri mekanizmasından geçiyor. Eleştiriye tahammülü olmayan idareciler kafasını kuma gömmüş bir durumdadır. Seçim döneminde söz verip bir türlü hizmet akitlerini yerine getirmeyen yerel yönetimler istedikleri kadar basına sus payını versinler. Teknoloji o kadar gelişti ki sıradan vatandaşlar bile bir muhabir edasıyla yapamadıklarınızı, yanlışlarınızı sosyal medyada paylaşıyor, bu nedenle” Tez elden aboneler iptal edile” fermanınız boştur.

Yerel basını desteklemek, geliştirmek yerel yönetimlerin desteğiyle olur. Onlara sağlanan katkı devletin parasıdır hiçbir başkan maaşından gazetelere ve televizyonlara “para” pardon sus payı aktarmıyor!.

Yerel basın halka hizmet vermek istiyorsa hiçbir sus payının arkasına sığınmamalı üç beş kuruş için inan değmiyor.

Başında Adalet olan bir partinin belediye başkanı, eleştirilere açık olmazsa nasıl kalkınmayı sağlayacak.

Urfanatik ekibini yakından tanıyorum. Onlara sus payını verip, tehdit ederek yıldırmaya çalışmak için "aboneler tez elden iptal olan" fermanlarına aldırmazlar.

Yerel demokrasinin gelişip gazetelerin, internet haber siteleri güçlü olmak istiyorlarsa halkın sesi olmalıdırlar. Halka, kendilerini, demokrasiyi ve yerel basının gücünü anlatarak vatandaşlara kavratmalı ve böylelikle daha güçlü bir konuma gelebilirler.

Tüm gazeteci dostlara tavsiyem Minnetiniz Allahtan başka kimseye olmasın.