OECD ülkeleri içinde öğretmenleri en çok çalışan ülkelerin başında Türkiye'nin geldiğini kaydeden Yücel, Öğretmenlerin yıllık çalışma saati ortalaması OECD ülkeleri içinde 1675 saat iken, Türkiye'de öğretmenlerin 1816 saat ile OECD ortalamasına göre 141 saat daha fazla çalıştığına dikkat çekti. OECD ülkeleri içinde öğretmenlerin yıllık toplam çalışma sürelerinin düzenli olarak arttığı tek ülkenin Türkiye'nin olduğunu ifade eden Yücel, ortaya çıkan rakamların, hükümetin "öğretmenler az çalışıyor"söylemlerini de çürüttüğünü söyledi.
Yücel, eğitimde 4+4+4 modeline geçilmesi ile birlikte okulöncesi çağdaki 60-71 ay arasındaki çocukların ilkokula alınması, sınıfların aşırı kalabalık olması, seçmeli ders sayısında ve ders saatlerindeki artış gibi çok sayıda sorun nedeniyle öğretmenlerin yıllık çalışma saatlerinin bu yıldan itibaren belirgin bir şekilde artmasının kaçınılmaz olduğunu söyledi.
Türkiye'de çalışan öğretmenlerin, OECD ülkeleri içinde en çok çalışan, en düşük maaş alan öğretmenler arasında olduğunu söyleyen Yücel diğer sorunları da şöyle özetledi: "Öğretmenlerin yüzde 80?i geçinebilmek için ek iş yapmak zorunda kalıyor. Öğretmenler, sık sık değişen eğitim politikalarının ve siyasi iktidarın tasarruflarının mağduru olmayı sürdürüyor. Öğretmenlik mesleğinin standartları özellikle AKP döneminde düşürülmüş, nitelikli öğretmen yetiştirme politikaları terk edilmiştir. Öğretmenlerin bugünkü çalışma koşulları ve maaşlarıyla kendilerini mesleki olarak yetiştirmeleri ve geliştirmeleri mümkün değildir. Öğretmen açıkları sorununa kalıcı sorunlar üretilmemekte, 300 bini aşkın işsiz öğretmen kadrolu olarak atanmayı beklemektedir. Öğretmen açıkları ücretli öğretmenler tarafından kapatılmak istenmekte, eğitimde esnek, güvencesiz ve kuralsız çalışma uygulamaları her geçen gün artmaktadır. Eğitimde benimsenen esnek çalışma uygulamaları aynı işi yapan farklı statülerde öğretmen istihdamını gündeme getirmiş, kariyer basamakları uygulaması ile öğretmenlerin sınıflandırılması, eğitimin niteliğini olumsuz etkilemiştir. Eğitime bütçeden yeterli pay ayrılmamasının ve eğitimin gün geçtikçe paralı hale getirilmesinin bir sonucu olarak öğretmenler öğrencilerden çeşitli adlar altında para toplamaya zorlanan birer "tahsildar" durumuna düşürülmüştür. Sınıf mevcutlarının fazlalığı, okul öncesi çağdaki çocukların zorla ilkokula kayıt edilmesi vb sorunlar eğitimi ve öğretmenlerin mesleklerini sağlıklı bir şekilde yapmalarını engellemektedir. Öğretmenlerin büyük bölümünde iş yükü artışına paralel olarak meslek hastalıklarında artış yaşanmaktadır. Demokratik haklarını kullandıkları ve sendikal çalışmalara katıldıkları için her yıl çok sayıda öğretmen soruşturma geçirmekte, cezalandırılmakta ya da sürgün edilmektedir."
Son yıllarda çok sayıda Eğitim Sen üyesi öğretmenin sendikal faaliyetleri nedeniyle gözaltına alındığını ve tutuklandığını hatırlatan Mehmet Yücel, "Halen içlerinde Eğitim Sen Genel Sekreteri ve Merkez Kadın Sekreteri'nin de bulunduğu 50'ye yakın Eğitim Sen yönetici ve üyesi cezaevinde tutuklu bulunmaktadır" dedi.
Haber: Lütfü Yalgı