İnsanlar ve Köpekler

Köpek ile insanın dostluğu insanlık tarihi kadar eskidir. Belki bu yüzden o, Ademoğlundan 'sadık hayvan' unvanını almıştır. Çobanlık yapanlar, köpeğin sadık bir dost olduğunu iyi bilirler. Siz ona bağırıp çağırsanız, dövseniz de sadıklığından bir milim şaşıramazsınız. O yine sürünüzün koruyucusu, çağırdığınızda naz yapmayıp burun kıvırmayıp size gelen emrinize amade bir hayvan. Size küsmez, fırsatını kollayıp size saldırmaz. 'Sen görürsün, kurtlarla bir olup sürüyü darmadağın etmezsem.' demez. Böyle hain bir plan kurgulamaz. Buraya kadar hoş güzel de, anlatmak istediğim bu değil.

     Bu hayvanların kavgasına şahit oldunuz mu? Ben, birkaç kez şahit oldum. Çok adaletsizce bir kavga usulü geliştirmişler.' 'Kavgada adalet mi arıyorsunuz? Hele de köpek kavgasından'' dediğinizi duyar gibi oluyorum. Hayretim, kavgadaki benzeşmeyedir. Kavgaya yeni katılan her köpek, sormadan sorgulamadan saldırısını alttaki hayvana yapıyor. Yani anlayacağınız her gelen güçlüden yana tavır geliştiriyor. Atalarımızın 'Alttakinin canı çıksın' deyimi belki de bunların kavga sitili üzerinden söylenmiş. Toplumsal yaşamda bunun örneklerini kendimizden biliyoruz. Yakınımızla birisi kavga etseler, bizler de sormadan soruşturmadan hemen olaya müdahil olabiliyoruz. Kim haklı kim haksız olduğunu bilmeden! Akrabamıza yardım ediyoruz. Akrabamız olsa da şayet haksız ise tarafını tutmamalıyız. Böyle davranışlar toplumun kimyasını bozar, toplumsal barışı yaralar.

     Mardin/Kızıltepe'de görev yaptığım doksanlı yıllarda Okul Müdürümle şehir merkezinde bir dostunun dükkanında çay içerken, bir ara Müdürüm bana takılma meyanında dostuna dönerek : ''Bu zaza yamandır haaa! Bunlar bir köpek için adam vurular'' deyiverdi. Ben de, ''asıl bir köpek için adam vurulur'' dedim. Nasıl yani, dedi Müdürümün dostu. Bak amca dedim, diyelim ki sizinle benim köpeğim kavgaya tutuştular. Derken yeni katılan köpeklerle meydan savaşı başladı. Sizler, o sıra oradan geçerken boğuşan hayvanları ayıracağınız yerde en altta bulunan köpeğimi dövdüğünüzü duyarsam ne yapmalıyım dedim. Sizi vurmalı değil miyim? Adam, ''yeğenim haklıdır'' dedi. Eğer adamsam, yapacağım doğru davranış o hayvanları ayırmam olmalı. Yara bere içinde debelenen alttaki hayvanı döversem haksızlık etmiş olurum. Her haksızlığın bir bedeli olmalı dedi.

     İnsan olmanın yükümlülükleri, hayvanlardan farklı olmalı değil mi? Düşünebilen, doğru ile yanlış arasında seçim yapan bir kabiliyette yaratılmışız. Güçlüden veya hısımdan yana değil haklıdan yana tutum geliştirmezsek diğer yaratıklardan farkımız olmaz. Üstün vasıflarla donatılmış olan bizler her daim haktan yana ve haksızlığın karşısında olmalıyız.

    Yazımı sonlandırırken Soma'da meydana gelen elim kazada hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına sabr-ı cemil niyaz ederim. Yüce Allah makamlarını Ala eylesin, bizleri onların şefaatinden mahrum bırakmasın. Bu gibi felaketlerde toplumsal dayanışmamız en üst seviyede olmalı. Siyasiler çok dikkatli bir dil kullanmalılar. Toplumsal barışı zedeleyecek söz ve davranışlardan uzak olmalılar.

YORUM EKLE