Metal Yorgunluk Bahane Tasfiye Şahane

Bu sabah uyandım işe gitmek için yola koyuldum. Üçgen parka yetişirken kırmızı reklam panolarının arasında bir beyaz bir reklam gözüme çarptı kıyıda köşede, AKP'nin kongresine davet ediyordu. Şimdi benim merak ettiğim bir şey var. AKP'nin Siverek'te yapılacak olan kongresi neden oldubittiye getirilmek isteniyor. Ya da ben mi öyle algılıyorum bilemedim. Google'ye girin "AKP Siverek ilçe kongre tarihi" yazın hatır gönül ile yapılan tek bir haber dışında kongre tarihi açıklanmadı. 


Cumhurbaşkanı'nın geçmişte bahsettiği metal yorgunluk birkaç ilçe dışında olmadı sanırım. Ben bunun daha önce metal yorgunluk değil, bir tasfiye olduğunu söylemiştim. Aklınıza sadece FETÖ gelebilir ama sadece o değil. Geçmişte AK Parti'de görev yapmış kadrolar dâhil olmak üzere, Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu'na yakın isimler metal yorgunluk bahanesi ile tasfiye edildi. Kamuoyuna yansıyan açıklamalarda ise gerek istifa eden Belediye Başkanları ve teşkilat başkanlarının açıklamalarından çıkardığım sonuca bakıyorum birde Siverek'e bakıyorum o zaman bizim her iki Başkanın istifa etmesi gerek, eğer bu bir tasfiye değilse! Ama buralarda kimse Başkanın çalışıp çalışmadığına bakmıyor. Ankara'dan buralara kelle hesabı gözü ile bakılıyor. 


Yerel seçimlerden sonra bugüne kadar Siverek Belediyesi ile bir türlü yıldızı barışmayan İlçe yönetimi ayrı telde, Belediye yönetimi ayrı telde çalıyor. Kendi aralarında girdikleri çekişmeler nedeni ile Siverek'e yapılması gereken hizmetler gecikmeli olarak yapılıyor. Hatta bu çekişme öyle bir boyuta geldi ki bir birlerini FETÖ'cü diye genel merkeze şikâyet etme safhasına bile geldi. Kendi aralarındaki siyasi çekişmeye çözüm getiremeyenler memleketin sorunlarına nasıl çözüm üretecekler doğrusu çok merak ediyorum. Tabi bu yazımızda konu Siverek Belediyesi değil o konuya başka bir yazıda ayrıca değineceğim. Dönelim AKP'nin yarın yapacağı kongreye, yarın daha önce olduğu gibi İlhan Çelik tek liste ile aday olarak seçilecek ve kürsüye çıktığında ne diyecek doğrusu çok merak ediyorum. Teveccüh edip beni aday gösterdiniz mi diyecek yoksa Şanlıurfa Milletvekili Kasım Gülpınar'a dönerek sadece ona mı teşekkür edecek? Ben olsam ona teşekkür ederim, çünkü kimsenin kendine teveccüh edip Başkan adayı olarak seçtiğini düşünmüyorum. Milletvekili Kasım Gülpınar'ın da işi zor yani her şeye rağmen İlhan Çelik ile yola devam etmesinin altında herhalde Belediye yönetimi ile arasında olan çekişmenin büyük etkisi var. Bu siyasi bir risk olmak ile beraber bakalım 2019 seçimlerine nasıl yansıyacak. 


Tüm bunları düşünürken İlçe yönetimi ve belediye yönetiminin her şey yolundaymış gibi devam etmesi, bunu gören seçmenin ise bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın zihniyeti ile daha nereye kadar kafasını kuma gömecek aslında beni en çok rahatsız eden durum burada ortaya çıkıyor. Herkes kendi çıkarları ters düz olmasın, alacağı ihaleden, oturduğu makamı ve yapacağı ticaret bozulmasında ne olursa olsun istersen memleket yansın kafası ile ne zaman kadar işi götürecekler merak ediyorum. Bir ben mi bu denli ahmak biriyim de bunu dillendiriyorum! Ben bu ahmaklıkla mutlu olmasını biliyorum da, kendinden, kişiliğinden ödün verenler acaba bununla ne zamana kadar mutlu olacaklar veya ne zamana kadar iki yüzlülük yapacaklar?? Oturduğu her dost meclisinde memleket sevdasından dem vuranlar bundan sonra gözlerinizin içine bakacağım ve bu sözleri söylemenizi bekleyeceğim. Söylediğiniz an "ziyaaaa" diyeceğim bundan şüpheniz olmasın. 


Ortalıkta gezip kendi kendini aydın yapan cahil sürüsüne?
 

Bu şehrin aydınlarına? 

Daha ne zamana kadar bu vurdumduymazlıkla hareket edeceğiz bence bu soruyu da kendimize soralım.

YORUM EKLE