ÖLÜM VE ÖTESİ

Ölüm; Dünya'da herkesin tadacağı bir sondur. İnsanın doğumuyla başlayan bir Dünya serüveni ölümüyle noktalanıyor. Yerin göğün ve tüm evrenin sahibi olan Allah'ın bu kısacık dünya serüveninde kullarının Dünya?da kendisiyle ve insanlarla barışık olması ve Ahirette'de cennete girmesi için gösterilen yol haritasını kaçımız takip edebiliyoruz. Bizi yaratan Allah; Mademki bizim mutluluğumuz için kullanmamıza sunduğu reçeteyi, onu kullanmaktan bizi alıkoyan nedir. Bize neler vaat ediliyor? Bizi Allah'ın emrinden caydıran önemli şey nedir? Bizi Allah?tan fazla mı seviyor? Bizi ondan daha fazla mı tanıyor? Bize ondan daha fazla mı vaatte bulunuyor? Bizi onun yolundan alıkoyan ondan daha mı güçlü? Tüm bu soruları nefsime soruyorum ve Kur-an'a danışıyorum. Aldığım cevap büyük bir "HAYIR" Mademki onun verdiği reçeteden üstün bir reçete yoksa ben niye o reçeteyi kullanmıyorum. Kullanabilecek güç ve kudreti de Allah vermiştir."Çünkü bir ayette Yüce Allah şöyle ferman buyuruyor." Sizin kaldıramayacağı yükü size yüklemem" O zaman onun reçetesini kullanmamı engelleyen nedir. Benim nefsim ve şeytani vesvesedir. Eğer ben Allah'ın emirleri yerine nefsimin ve şeytani vesveseyi kendime rehber edersem, halim nice olur. Allah'tan başkasına tapmış olmaz mıyım? Buda şirk değimlidir. Bu Dünya da rüsvay ve rezil bir hayat Ahirette de; Allah?tan başka ilah edinmekle ve onun göstermiş olduğu yol haritasında başka yol haritasını edinmekle, büyük bir cezaya çarptırılır. Bu ceza cehennemdir. İşte nefsime soruyorum: gerçekten bu cezayı göğüslenecek dünyadaki güzel şeyler ne olabilir? Fakat hiçbir cevap alamıyorum. Çünkü dünyada onun tersine eşdeğer fayda sağlayacak hiçbir şey yoktur. Ve olamazda peki ey nefsim bu ahmaklık ve gaflet değil de nedir?

Bizi Annelerimizden ve Babalarımızdan çok seven ve bize sayısız nimetlerini bağış eden, dünya da ve Ahirette mutlu olmamızdan başka bir yol göstermeyen Rabbin emirlerine neden uymuyoruz. Bir anlık gafletle nefis ve şeytani vesveseye uyarak yolumuzu kayıp ediyoruz. 

Ey nefsim mademki dünyanın da ahretin de sahibi oysa ve ondan başka, bu evrenin sahibi yoksa neden onun gösterdiği yoldan yürümeyelim. Mademki gizliyi de açığı da bilen Allah?ıma neden sığınmayalım? Neden ondan yardım dilemeyelim. Beni ve bizi bundan alıkoyan güç nedir? Ebetteki nefistir. Hiç ölmeyecekmiş gibi nefsimize uyarak hareket etmekteyiz. Hareket ve davranışlarımızı Allah?ın göstermiş olduğu yol haritasından sapmamak için sürekli ölümü nefsimize hatırlatmalıyız. Aksi takdirde Allah göstermesin kayıp edenlerden oluruz.

Allah?ın emirlerine uymakla; Dünyada özgür ve Ahirette ödül olarak bize cennetini verecektir.

Cenneti kazanmak için onun yol haritasını izlemek zorundayız. Yanı onu rab olarak tanıyacağız. Ona hiçbir şeyi eş koşmayacağız. Bizden hep istediği budur. Başka bir şey değildir. Rabbim nefsin ve şeytanın desiselerine uymayan, senin yolunu takip eden Salih kullarından eyle, senden isteğimiz budur. Rabbim Tüm Müslümanlara hidayeti nasip et bize de...

YORUM EKLE