İHVAN ÜYELERİNE VERİLEN İDAM KARARINA TEPKİ

Siverek'te Özgür-Der'in öncülüğünü yaptı Sivil Toplum Kuruluşlarında katıldığı basın açıklamasında Mısır'da bir mahkeme....

İHVAN ÜYELERİNE VERİLEN İDAM KARARINA TEPKİ
    Siverek'te Özgür-Der'in öncülüğünü yaptı Sivil Toplum Kuruluşlarında katıldığı basın açıklamasında Mısır'da bir mahkeme, 3 Temmuz 2013'te askeri darbeyle devrilen Müslüman Kardeşler kökenli Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin taraftarlarına idam cezası vermesine tepki gösterdi.
Cuma namazı sonrası Hasan çelebi camii önünde toplanan karabalık "İhvan'a Selam Direnişe Devam" sloganları attı.

      Özgür-Der Siverek İlçe Başkanı Cemil Yeşildağ'ın okuduğu basın açıklamasında, 3 Temmuz'da, Mısır halkının meşru-seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'yi askeri darbeyle deviren Sisi cuntasının Müslüman Kardeşler'e yönelik baskı ve zulümleri sınır tanımadığını belirterek şunları kaydet. "Cinayet şebekesi katil cuntacıların emrindeki mahkemeler geçtiğimiz günlerde dünyada eşi benzeri görülmemiş bir hukuksuzluğa daha imza atarak 529 kardeşimize idam cezası verdi. Minye mahkemesinde görülen ve aralarında İhvan-ı Müslimin teşkilatının lideri Muhammed Bedii'nin de bulunduğu 1200 kişinin yargılandığı bu davada darbe karşıtı protestolar nedeniyle yargılanan kardeşlerimiz "Şiddet olaylarına karışmak, kişilere ve kamu malına saldırı" gibi uydurma suçlamalarla idama mahkûm edildiler.

DARBE YARGISININ UTAN KARARI

    Mahkemenin aldığı kararın utan olduğunu belirten Yeşildağ şöyle devam etti. "Sisi cuntasının işlediği katliamların suç ortağı olan darbe yargısının verdiği bu utanç verici karar hakkında Müslüman Kardeşleri yalnız bırakmamak ve cunta yargısını protesto etmek için bugün burada toplandık. Uluslararası kamuoyunun ahlaksız suskunluğuna ve hatta darbecilerle işbirliği yapan politikalarına rağmen ilk günden bu yana yılmadan direnen Mısırlı kardeşlerimizi buradan selamlıyoruz. Aylardır devam eden zulme sessiz kalmayıp meydanları terk etmeyerek, binlerce şehit verme pahasına dünyada eşi benzerine az rastlanan onurlu bir direnişe imza atan Mısırlı kardeşlerimiz bu yargı zulmüne de teslim olmayacaklardır. Esir alınmış olmasına rağmen teslim olmayı reddedip, izzeti tercih eden Muhammed Mursi gibi Mısır mahkemelerinde yargılanan tüm kardeşlerimiz de darbe yargısına boyun eğmeyerek izzetli duruşun nasıl olması gerektiğini tüm dünyaya göstermişlerdir.

İHVAN KARDEŞLİĞİ TERÖRİZMLE BAĞDAŞLAŞTIRILAMAZ

     ABD ve İsrail'in başını çektiği batılı emperyalistlerin ve onların Ortadoğu'daki kuklalarının desteğini alan darbeciler, İhvan'ı yasaklayıp bütün liderlerini ve binlerce üyesini cezaevlerine doldurarak direnişi kırmayı, İhvanı yok etmeyi hayal etmekteler. Oysa Mısırlı kardeşlerimiz ilk günden itibaren kararlı ve azimli biçimde direnmeye devam etmekte ve her fırsatta darbecilerin heveslerini kursaklarında bırakmaktalar. Neredeyse bir asra dayanan köklü İhvan geleneğinden habersiz olan darbeciler, tüm vahşi uygulamalarına rağmen, şahadetin ve direnişin temel bir düstur olarak öğretildiği bu mektebin mensuplarının teslim alınamadığını, direnişin bir türlü kırılmadığını gördükçe adeta deliye dönerek baskılarını arttırmaktalar. Binlerce şehide rağmen bitirilemeyen RABİA direnişi, idam kararlarına da aldırmadan çığ gibi büyümeye devam edecek darbecilerden bu zulmün hesabını muhakkak soracaktır.

     İyi bilinmelidir ki Mısır'ın darbecileri Mursi'nin ve İhvan'ın şahsında İslami hareketi tasfiye etmeye, İslami direnişi yargılamaya kalkışmaktadırlar. Batı'nın cuntaya açık desteğinin arkasında da bu gerçek yatmaktadır. Aynı durum, gün geçtikçe İslami tonu daha da belirgin hale gelen Ortadoğu ayaklanmalarına karşı batının ve yerli işbirlikçilerinin takındığı tutum için de geçerlidir. Batı, İslami hareketlerin toplumsal taban bulmasını, halkların adalet ve özgürlük arayışının kaynağı olarak İslami hareketlere yönelmesine asla tahammül edememektedir. Bu durum, insanlık tarihi boyunca adalet ve özgürlük mücadelesi veren mü'min erlerin tuğyana karşı yürüttüğü onurlu direnişin devamı; hak ile batılın kadim savaşıdır. Şüphesiz hak gelmiştir ve batıl ise muhakkak yok olacaktır.

     Bizler Siverekli Müslümanlar olarak İhvan'a karşı gerçekleştirilen bu haksız, hukuksuz ve alçakça saldırıları, bir komediden farksız olan idam kararlarını, cuntanın baskı ve despotizmi şiddetle kınıyor ve lanetliyoruz. Cinayet şebekesi cuntacıların işlediği katliamlarda şehit düşen kardeşlerimizin şahadetlerinin Âlemlerin Rabbi olan Allah katında kabul edilmesini yüceler yücesi Rabbimizden bir kez daha diliyoruz. Duruşma salonlarında bembeyaz kefenleriyle darbe karanlığına başkaldıran, şahadeti esarete tercih eden ve asla zillete boyun eğmeyeceklerini haykıran kardeşlerimizi selamlıyoruz. Kardeşlerimizin bu onurlu direnişi sayesinde zalimlerin insaf sahibi herkesin vicdanında ve dünyanın huzurunda yargılanacağına inanıyoruz. Mısırlı Müslüman kardeşlerimizin mücadelesi ile dayanışma içinde olduğumuzu, zalimlere karşı bugüne kadar ortaya koydukları direnişle iftihar ettiğimizi duyuruyor, Rabbimizden kardeşlerimize sabır ve güç vermesini, ayaklarını sabit kılmasını diliyoruz. Mısır'da askerî cuntanın karşısında kardeşlerimizin yanında olduğumuzu bir kez daha haykırıyoruz!"

Basın Açıklamasının ardından grup olaysız bir şekilde dağıldı.
Güncelleme Tarihi: 04 Ekim 2018, 14:04
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER