SİVİL ANAYASA

 TBMM'de İlk olarak siyasetçiler baskı görmeden evrensel standartlara uygun bir anayasa hazırlayacaklardır.

     Bu güne kadar baskı ve vesayet altında hatta ensesinde namlu korkusuyla Anayasalar yapılmıştır. Bu neye benziyor, biliyor musunuz? Sürekli baskı altında hayatını sürdürmekte olan bir ailenin durumuna benzer. Bu ailenin fertleri öyle bir duruma gelir ki, o aile üzerinde baskı kalktığı zamanda kendi yol haritasını bir türlü seçme yeteneğini bulamaz, çünkü uzun bir süre bu aile de fikir üretme mekanizması paslandığından dolayı, onlar için en zor iş de bir konu üzerinde fikir yürütmektir. Fikir yürütmek onlar arasında belki yeni kavgalara sebebiyet verecektir. Çünkü bu güne kadar o aile içinde demokratik bir ortam değil de baskıcı bir ortam hakimdi. Özgürlüğün verdiği sarhoşlukta bazen geçmişi unutmaya sebebiyet verir.

     Bugün Türkiye'nin siyasetçileri de Anayasa konusunda yukarıda ki aile örneğine benzer bir tablo sergilemektedir. Bu nedenle Sivil Anayasayı hazırlamak; sabır, tahammül, hoşgörü ve cesaret isteyen zor ve uzun bir süreçtir. Aslında mevcut milletvekillerimiz Sivil bir Anayasa yapma yeteneğine ve bilgisine sahiptir. Ancak bu güne kadar böyle bir alışkanlığı olmadığından dolayı, nereden ve nasıl başlanacağı konusunda tereddüt edilmektedir.

    Bugün hazırlanacağı Sivil Anayasa Evrensel normlara uygun bir şekilde hazırlanacaktır. Bir gurubun düşünceleri ağırlıkta olacak bir anayasal elbette ki olamaz, gerçekten biz bu güne kadar kendi insanlarımıza hak verme konusunda çok bencil davranmışız. Ama kendimize gelince her şeyi mubah görmüşüz. Bu nedenle Sivil Anayasada anlaşmaz noktaları olsa olsa yine halkımıza haklarının verilmesi konusunda cimrilik krizine girme nedeniyle Anayasanın yapılmasına el atılamıyor. Mevcut ezberler bozulduğu takdirde; TBMM Evrensel boyutta her kesiminde bu benim Anayasamdır, diyecek şekilde, yapabilecek kabiliyet ve performansa sahiptir. Milletin de tüm beklentisi açılımları yeni bir Anayasayla taçlandırmaktır.

     Bu gün açık yüreklilikle söylemek istiyorum ki eğer siyasetçilerimiz Sivil anayasayı yürekten yapmak isteğinde olursa, çok basit bir şekilde yapılır. Önce Evrensel standartlarda olan örnekler incelenir. Kendi toplumsal kültürel değerlerde dikkate alınarak rahatlıkla bir anayasa yapılır. Ancak demek ki bazı siyasetçilerimiz hala ezberi bozamamışlardır. Halka rağmen halka hak tayını yapma zihniyetin izlerinin var olduğunun bir göstergesidir. Bu konuda İktidarı yalnız bırakmanın iki temel sebebi olabilir. Biri bu iktidar zamanında yapılacak olan ve tarihe geçecek bu Sivil Anayasa ile bu iktidarın daha uzun bir süre iktidarda kalma korkusu mevcuttur. İkinci sebep de bazı siyasilerimizin alışık olmadığı ve ya kavrayamadığı kişisel hak ve özgürlüklerin genişletilmesidir. Yanı evrensel normlara göre hak ve özgülüklerin halkın kullanmasıdır. Bence İslam Peygamberinin Evrensel olarak hadisle vermiş olduğu şu mesajı anlamış olsaydık bu anayasa daha sağlıklı bir şekilde yapılırdı.''Kendi nefsi için istediğiniz bir şeyi başkasına da isteyin, Kendi nefsi için istemediğin bir şeyi başkası içinde istemeyin'' Bu hadisin gereği yapılırsa kişisel benciliğe ve siyasi örgüt benciliğine geçit olmayacaktı. Ancak bu mesajı iyi algılamadığımızın inancındayım.

Bu güne kadar yapılan tüm açılımların kayda geçmesi sivil Anayasa ile mümkündür.

Bu olmadığı zaman tüm bu çabalar neye benzer biliyor musunuz? Yağmurda bırakılan mürekkeple yazılan bir yazının silinmesine benzer ki bunun vebalını kimse kaldıramaz. 

YORUM EKLE