SÜREÇ BÜYÜK TÜRKİYE OLMA MESELESİDİR

Yazacaklarımın özeti başlıktır. Ama yine de açılımını yapmaya çalışalım. 30- 40 yıldan beri sistemin katkılarıyla Türk-Kürt düşmanlığı körüklenmiş binlerce insan her iki taraftan ölmüş ya da sakatlanmıştır. Geride gözü yaşlı anne veya eş bırakılmıştır. Tüm toplum tedirgin ve geleceğine endişeyle bakmaktadırlar. Karanlık odaklar bu iki kardeşin arasında kavgayı canlı tutmak için sürekli yeni senaryolar yeni uygulamaları sahnelemektedirler. kardeşler arasındaki kini ve öfkeyi sürekli taşırmışlardır. Böylelikle onlar da bu arada istediği senaryoyu sahneye koymuşlardır.

     İnsanları canından bıktıran bu anlamsız kavganın sona erdirilmesini halk canı gönülden isterken, bu kavgadan beslenen odaklar ise yeni çabalarla yeni senaryolar üretme ve birilerini kandırma çabalarını yenileyerek devam etmektedirler.

       Bu 30-40 yıldan beri yapılan savaş ekonomi boyutunu da dikkate aldığımızda yapılan harcamalarla yeni bir Türkiye'nin inşası gerçekleşirdi. Bu deli kavganın sona erdirilmesi için tüm siyasi riski göğüsleyerek Türkiye'yi her bakımından gerileten bu kör düğüme son verecek bir iktidar ortaya çıktı. Toplum olarak bu sürecin başarılı bir şekilde gerçekleşmesi için özellikle siyasi örgütler ve sivil toplum kuruluşları Büyük ve özgür Türkiye için bunu desteklemek zorundadırlar. Bu bir parti meselesi değildir. Bu bir ülke meselesidir. Bu süreç başarılı olursa Türkiye'nin önünü kimse tutamaz, bunu bilmeyen var mı ? varsa söylüyorum işte. Ancak bu sürecin başarılı olmasını istemeyen birçok karanlık odaklar ve onların uzantısı yerli işbirlikçileri vardır.

    Çünkü bu koz bazı dış Ülkelerin elinden çıkarsa Türkiye?ye yaptırımlar devri bitecektir. Onun içinde bunun bitmesini istemeyeceklerdir.

      Bu günlerde İmralıyla yapılan görüşmelerin tutanakları havada uçuşmaları hayra alamet değildir. Gaye burada bu riski almış olan iktidarın elini zayıflatarak geri adım atmasını sağlamaktır. İktidara karşı odakların da sesini gör çıkmasını sağlayarak halkı iktidara karşı çıkmasını sağlamaktır. Bunu; vatanını milletini seven kişi ve guruplar bu kışkırtmanın ne önünde olur ne arkasında ve nede yanında olur karşısında olurlar. Bu kışkırtmalar Türkiye'nin ayağına zincir vurmasıdır.. Küçültmektir. Huzursuz etmektir. Sürekli halkın geleceğinden endişe duymasını sağlamaktır.

      Bu gün bu olay bir tarihi süreçtir. Kürt ve Türk vatandaşları bu kısır döngüde kurtulacaktır. Elbette ki içte ve dıştan kışkırtmalar olacaktır. Çünkü Türkiye'nin büyümesi, süper güçlerin hesabını bozacaktır. Bu nedenle bu süreci provake edecek kesimler çoktur. Bu yükün ağırlığına göre iktidar davranmak zorundadır..

     Her gün süreci baltalamak için senaryolar havada uçuşmaktadır. Son senaryoda tutanakların sızdırılması, bu milletin hayrına yapılan bir şey değildir. Gaye süreci baltalamaktır. Kesintiye uğratmasını sağlamaktır. Yeşeren ümitleri kesmektir. Herkesin bir planı vardır. Allah'ın da bir planı vardır. Gerçekten Türk ve Kürt halkları bu anlam veremediğimiz kinden ve öfkeden bıkmıştır. Kendi Ülkelerinden insanca yaşamak istiyorlar. Yaratılanı severiz yaratandan dolayı, vecizeyi yol haritasını yapan Anadolu halkı bu sürecin bir an önce gerçekleşmesini canı gönülden istemektedir. Tüm sivil toplum kuruluşları da bu sürecin Türkiye için ne kadar önemli olduğunun bilincindedir.

     Bu süreçle Büyük Türkiye olma rüyasını gerçekleştirilecektir. Dağlara sıkılan kurşunlar, kentlere fabrika olarak dönecektir.

        Siyaset anlayışı değişecektir. Siyaset anlayışı hizmet odaklı olacaktır. Kim bu millete hizmet ederse o siyasi örgütü millet iktidara getirecektir. Bundan daha iyisi ne olabilir ki bizi bu süreçten mahrum edecek dış ve iç düşmanlarınız olacaktır. Millet olarak sağduyulu davranarak bu sürecin başarılı bir şekilde sonuçlanarak, Sivil anayasayla da taçlanırsa kimse Türkiye nin gelişmesine yetişemez.

YORUM EKLE