‘YIKILMADIM AYAKTAYIM’

Faruk Çelik’in Şanlıurfa’ya ziyareti hem kendisine hem de sevenlerine çok iyi geldi. Gerek Cumhurbaşkanıyla gelişinde kendisi hakkında şikayet ve protestoların izinin silinmesi gerekse de Fakıbaba’nın bakan oluşuyla birlikte pabucunun dama atılmış olması ile ilgili iyi bir hamleydi.



Uzun bir süre Faruk Çelik’i arayan soran yoktu. Sosyal medyada tek başına mecliste çekilmiş fotoğraflarını görüyorduk. Kim giderse gitsin ona ulaşabiliyordu. Daha önce Çelik’e 10 metreden aşağı yaklaşamayanlar birlikte onunla mecliste yemek bile yiyorlardı.



Genelde herkes “eski kral öldü yaşasın yeni kral” modundaydı. Çelik’e yakın 2-3 isim hariç diğerleri yelkeni Fakıbaba’ya doğru açtı. Daha Atatürk Orman Çiftliği’nde Çelik ile verilen pozlar silinmeden Fakıbaba ile aynı çiftlikte fotoğraf çekmeler, sosyal medyadan tebrikler, övmeler, RT’ler, beğenmeler yerini almıştı… Öyle ki havaalanındaki karşılama kuyruklarında bile aynı şahısları görmek mümkündü.



Partinin il başkanı, ilçe başkanı, belediye başkanları gibi temsil zorunluluğu olan kişileri kastetmiyorum elbette. Hani vardır ya “bu adama yaranırsam beni il yönetimine veya ilçe yönetimine veya meclis üyeliğine yerleştirir” tipler... Onlardan bahsediyorum. Bu seferki ümitleri Fakıbaba’ydı bunların.

 

Ama ne yaptıysalar “Fakıbaba rüzgarı” kendilerinden yana esmedi. Fakıbaba’nın dostluğu da, düşmanlığı da açıktır. Ve ajandası da her zaman açıktır. Bakan oluşuyla birlikte açıktan belki kimsenin üstünü çizmedi ama yanında da dolaştırmadı. Oysa bu tipler Çelik’le olduğu gibi havaalanında, bayramlarda, taziyelerde, konvoylarda kuyruk olmaya alışmışlardı bir kere. Fakıbaba’nın da arkasında kuyruk olmalıydılar. Fakıbaba onları bir yere seçtirmese bile oyalayarak her seçim bunları idare etmeliydi kuyruklarda.

 

Faruk Çelik’in geride bıraktığı siyasi boşluk giderek büyüdü. Bunu kimse inkar edemez. Erdoğan ile birlikte yola çıkmış bir siyasetçi çünkü. Çoğu anlamda Urfa’yı toparladı. Bir araya getirdi. Valisiyle, belediye başkanlarıyla, tüm vekilleri ve STK temsilcileriyle bir araya gelinmiş toplantıları onunla birlikte gördük. O gidince bu tablo tam olarak oluşmadı. Fakıbaba “gelin” dese de arka kapıdan sınıftan kaçacak siyasetçiler var. Hem bundan ötürü hem de genel seçimlerde liste başına yine “ithal abi” boşluğu olduğu görüldü.

 

Fakıbaba büyükşehir belediye başkan adayı… Liste başı “abi” değil yani. Olsa da tüm milletvekilleri onunla aynı kareye girmediği gibi listeye giremeyecek olan adaylar da muhtemelen arkasında yürümeyecekti. Bu boşluğu Faruk Çelik gördü. Onun için büyük bir fırsattı. Gönlünde yatan Urfa değil Bursa ama buraya gelerek kendisi için toplanmış kalabalıklara seslenip, hem genel merkeze “ben verilmiş bir görevi layıkıyla yaparım” mesajını verecekti hem de “yıkılmadım ayaktayım” görüntüsünü (Bunda özel uçakla gelmesinin katkısı da büyüktü.)…

 

Bu mesaj genel merkeze tam olarak verildi. Şanlıurfa’da nasıl karşılık bulduğuna gelince… İşte orası karışık… Özellikle hava alanında atılan sloganların “Suruç seninle gurur duyuyor” şeklinde olması kafaları iyice karıştırdı.

Gazeteipekyol

YORUM EKLE