YUNAN FAŞİSTİN İÇTEKİ SORUNLARINI AYASOFYA CAMİSİYLE KAPATMAYA ÇALIŞMASI

 Kendi halkına yeterince hizmet yapamayarak, toplumun dini duygularını okşayarak, tüm dikkatini dışa çevirerek, halkın sorunlarını ötelemeye çalışan, faşist bir yönetim şeklini uygulamaya çalışmaktadırlar. Kendilerini dev aynasında görmektedirler. Onlardan izin alınmadan bir şey yapılamayacağı alışkanlığı devam edilmektedir.
​     

Bu faşistlere bu imkânı veren yine Müslüman ülkeleridir. Sınırda perişan olan, bir lokmaya muhtaç olan ve dinlemek için toprak üzerinde yatmayı pamuk döşekler üzerinde yatar gibi rahatlayan o mültecilere; onu da çok gören ve bununla da yetinmeyerek, onları kurşuna dizmeye çalışan, insanlık dışı davranışına dur diyen yine Akerlerimiz oldu.​
               

Bugün Müslüman toplumlar; Allah’ın ipine sımsıkı sarılmış olsaydı, yeryüzünde en huzurlu ve en gelişmiş bir toplum olacaktık. Tüm Müslümanlar bir bayrak altında toplanacaktı. Yüzünü yıkamasını bilmeyen, temizlikten nasibini almamış, bu faşist toplumların baskıları altında Müslümanlar bugün ki gibi ezilmeyecekti. Demokrasi ve laiklik ayağıyla tüm Müslüman ülkeleri talan ettiler, namuslarını pay mal ettiler. Hala onların borazanlığını yapan karaktersiz insanlar da mevcuttur. Onların yaptığı pislikleri görmemezlikten gelen insanlar; inançsızdır, kişiliksizdirler, vatansız ve arsız insanlardır.  
           

Haddini bilmeyen Yunanistan; Ayasofya Camisini yıkımdan kurtaran Osmanlıdan sonra, Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından restore çalışmaları yapılarak, Ayasofya’yı aslına döndüren, yıkımdan kurtaran, Türkiye’yi tebrik etmesi lazımken, yas çanları çalması, bayrakları yarıya indirmesi, sorunlarını öteleyerek, uluslararası sorun hale getirmeye çalışması, şımarık bir çocuğun davranışının ötesi bir şey değildir. İçteki sorunu kapamaya çalışan, haddini bilmeyen Faşistliklerinden hayır görmüş zalimlerdir. Bunların gücü Müslümanlara yettiği andan, her türlü pisliği yaparlar. Irak’ta, Libya’da, Suriye’de daha birçok Müslüman ülkelerinde; ne can ne namus ne mal ne de mekânları bıraktılar. Türkiye’den olmamış olsaydı, bir sürü insan denizde boğulacaktı, kurşuna dizileceklerdi. Kalanlarda yolda açlık ve sefalet içinde öleceklerdi.
       

Burada alacağımız ders kendi aramızda kardeşliğimizi pekiştirerek, adaleti ve hakkaniyeti tesis ederek, zalime fırsat vermemektir. Yunanistan Bayrağımı yarıya indiriyor mu, kendilerini asıyorlar mı? Yolları cehenneme doğru açık olsun. Biz bugün güçlü olmamış olsaydık, üzerimize kargalar gibi çullanacaklardı. Kurtuluş savaşında ki manzarayı unutmayalım. Tarihten ders almayanlar tarih yeniden tekerrür eder.

YORUM EKLE