Basın örgütlerinden viyadük çökmesine getirilen yayın yasağına tepki

Basın meslek örgütleri: . İş güvenliği koşullarını sorgulamak, taşeron ya da ana yüklenici firmanın sorumluluğunu araştırmak gazeteciliğin esasıdır.

Basın örgütlerinden viyadük çökmesine getirilen yayın yasağına tepki
Kocaeli'nin Gebze ilçesinde, Kuzey Marmara Otoyolu kapsamında inşaatı devam eden viyadükte meydana gelen çökmeyle ilgili olarak getirilen yayın yasağına basın örgütlerinden tepki geldi: Hakimlerin, savcıların görevi gazeteciye nasıl haber yapacağını öğretmek değil bu iş cinayetini aydınlatmaktır. Gazetecilik betona gömülmeyecek.

YAYIN YASAĞI GETİRİLDİ

Dün gerçekleşen kazanın ardından, henüz arama kurtarma çalışmaları devam ederken, “toplum sağlığının ve ahlakının zedelenmemesi, kamuoyunun yanlış bilgilendirilmemesi ve çalışmaların sekteye uğramaması için” yayın yasağı getirildiği açıklanmıştı. 

TGS: ARAŞTIRILMASIN İSTENEN KONULAR NELERDİR?

Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Gökhan Durmuş, “Hakimlerin, savcıların görevi gazeteciye nasıl haber yapacağını öğretmek değil bu iş cinayetini aydınlatmaktır” dedi. Açıklamada, “Böylesi üzücü bir olayın hemen arkasından daha işçiler enkazın altından çıkarılmamışken yayın yasağı getirilmesi, hele de bunun gazetecilik mesleğinin aşağılanarak yapılmasını reddediyoruz. Hakimlerin, savcıların görevi gazeteciye nasıl haber yapacağını öğretmek değil bu iş cinayetini aydınlatmaktır. Bu iş cinayetinde araştırılmasının istenmediği konular çalışanların kaç saat çalıştığı mıdır? İş güvenliği tedbirlerinin alınıp alınmadığı mıdır? Sendikalarının olup olmadığı mıdır? Ölen işçiler ile isimleri dahi gizlenen şirket sahipleri arasında kaç tane taşeron şirket olduğu mudur? Gazeteciler söz konusu insan hayatı ve kamu çıkarı olduğu sürece yayın yasaklarına uymayacak gerçekleri halk ile buluşturacaktır” ifadeleri kullanıldı.

BASIN-İŞ: GAZETECİLİK BETONA GÖMÜLMEYECEK

DİSK Basın-İş de yayın yasağına tepki göstrerek “Gazetecilik betona gömülmeyecek” dedi. Açıklamada, “Her gün işçi cinayeti işleniyor. İstatistik olmaktan öteye gitmeyen bu gerçeklik karşısında gazetecilerin basın kuruluşlarının görevi açıktır. İş güvenliği koşullarını sorgulamak, taşeron ya da ana yüklenici firmanın sorumluluğunu araştırmak gazeteciliğin esasıdır. Yoksa nasıl çıkar gerçekler aydınlığa... AKP döneminde palazlandırılan, borçları silinen, halka hakaret eden bir işverene ait olan Kuzey Marmara Otoyolu inşaatında işçiler hayatını kaybetti. Aslında bir cinayet işlendi. İnşaatı devam eden viyadükteki beton bloğun düşmesi sonucu işçiler enkaz altında kaldı. 3 işçi öldü, biri de ağır yaralandı. Çorlu tren faciasında olduğu gibi sorular sorulmasın, kamuoyu aydınlatılmasın diye ilk refleks yayın yasağının getirilmesi oldu. Gerekçe ise ‘toplum ahlakının zedelenmemesi’ imiş! Ahlak gerçeklerle yüzleşebilmekle korunur. Gazeteciler ve basın kuruluşları bu görevden birinci derecede sorumludur. İşçilerin, yakınlarının çığlıklarının duyulmasını istemediler bir kez daha... Gerçekleri çok taptıkları inşaatların betonuna gömmek istediler. Biz haber yapmakta, halkın haber alma hakkına sahip çıkmakta ısrarımızı sürdüreceğiz. Bu yasakları tanımıyoruz. Gazetecilik betona gömülmeyecek” denildi. 

Evrensel

Güncelleme Tarihi: 29 Kasım 2018, 13:04
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER