Gökçer Tahincioğlu / T24.com.tr
TÜRKİYE'NİN 'ÇALINTI SORU' TARİHİ
Çalıntı sorularla ilgili açılan davaların duruşmalarında verilen, iddianamelere yansıyan ifadeler çarpıcı.
Şikâyetçilerden biri soruların nasıl yayıldığını şöyle aktarıyor:
“Hocaefendi 'Bizim Milli Eğitim’e girmemiz lazım, Milli Eğitim’in suyu çıkmış. Amaca giden her yol mübahtır. Girin de nasıl girerseniz girin' dedi. Sınava hazırlanırken A.D'nin altyapısının olmadığını gördüm. Bu süre içerisinde Sincan'daki Maltepe Dershanesi’nde 4-5 kez deneme sınavına girdik. İkisinde 54 ve 57 aldığını kesin biliyorum. Diğer iki sınavda da 60-63 arası puan aldı. Ben 70-75 arası puan aldım.
Sınava 10 gün kala Ankara Kolej civarında bir dershanenin deneme sınavına gireceğini söyledi. Sınavdan birkaç gün önce kendisiyle telefonla görüştüm. Birbirimize başarı dileyerek, telefonu kapattık. 2010 KPSS'den sonra telefonla görüştük. Sınavın zor olduğunu, çok yüksek not alamayacağımı, maksimum 70 civarında bir puan geleceğini düşündüğümü söyledim. O, 'Ben hiç zorlanmadım. 120 soruda 120 soruyu doğru yapmış olabilirim' dedi. Sonuçlar açıklandıktan sonra konuştum. A.D.’nin 97 aldığını öğrendim. Bu cevabı duyunca şok oldum. Nasıl yaptığını sordum. 'Allah zihnimi açtı, hepsini tıkır tıkır yaptım' dedi. Bunun üzerine 'Kopya mı çektin diye?' sorduğumda, bir şey söylemeden telefonu yüzüme kapattı. Sınavda kopya çekildiği konusu gündeme gelince, bir internet sitesine bu olayı isim vermeden yazdım. Yarım saat sonra A.D, beni aradı. ‘Eşim bana seninle ilgili bir şey yazılsın, bak ben o yazanı süründürürüm’ dedi. Sonra ulaşamadım.”
“Hiç çalışmadan 97 puan aldım"
İnternetten ihbarda bulunan S.B.’nin anlatımları da paralel:
“2010'da Fethullah Gülen grubuna ait, o zamanki adı Maltepe Dershanesi şimdiki adı FEM Dershanesi olan dershanenin KPSS kursuna resmi kayıt yaptırmadan 500 lira karşılığı gittim. 2010 KPSS'ye girdim ama düşük aldım, atanamadım.
KPSS sonuçları açıklandığında, TC kimlik numaralarını bildiğim (sanıklar) dershane çevresinden isimlere baktım. Üçünün de 95 ve üzeri puan aldıklarını gördüm. Sınav dökümlerini çıkarttım ancak sinirlenip yırttım.
Nebil Ekiz'in yanına giderek, 'Hocam ben yıllardır KPSS'ye girerim ancak bir türlü atanamadım. Siz ve Ramazan Gözel'in eşi Sara Gözel nasıl oluyor da 95 üzeri puan alıyorsunuz' dedim. Bana, 'Seni biz polis yaptık. Hakkınla mı polis olduğunu düşünüyorsun?' dedi. 'Abi siz soruları bir yerden mi aldınız?' dedim. Hiçbir şey söylemedi.
Sinirlenip çıktım. Ben, hakkımla polis oldum. Usulsüzlük haberleri üzerine KPSS Eğitim Bilimleri testi iptal edildi, dershane tekrar KPSS dersleri vermeye başladı. Sara Gözel derste ‘Arkadaşlar sorular ne kadar kolaydı. Ben hiç çalışmadan 97 puan aldım. Bana tercih konusunda fikir verebilir misiniz?’ dedi. O dönemde, ‘Ağabey iki tane özürlü çocuğun var. Haksız yere atanıyorsun. Bu çocuklara haram lokma yedirme’ dediğim Ramazan Gözel kıpkırmızı oldu. ‘Bugüne kadar hep sol kesim atandı. İnançsız insanlar kurumlara yerleşti. Bizim de oralarda olmaya hakkımız yok mu?’ dedi. Gözel çifti ile Ekiz, iptal üzerine yenilenen Eğitim Bilimleri sınavına da girmedi.”
İddianamelerdeki bir numaralı şüpheli Fethullah Gülen
Sistem: Dört gün önce çalınıp, doğru cevaplarla cemaatçilere dağıtıldı
İddianamelerdeki bir numaralı şüpheli Fethullah Gülen. KPSS’ye yönelik çıkartılan örgüt şemasına göre, Türkiye genelinde 80 kişi soruların dağıtımından sorumlu.
Belirlemelere göre, KPSS sınav soruları dört gün önce Türkiye genelindeki cemaat mensuplarına ulaştırıldı ve kitapçıklardaki doğru yanıtlar koyulaştırıldı. Matbaa aşamasında değiştirilen iki sorunun yanlış yapılması kopya çekenlerin büyük bölümünü ele verdi.
Nasıl çaldılar, dağıtma düzenini nasıl değiştirdiler?
Belirlemelere göre, ÖSYM Başkanlığı Soru Hazırlama ve Geliştirme Daire Başkanlığı sistemin merkeziydi. Kullanılan ara yüz sayesinde her sınavdan önce kriptolu bir flash belleğe alınan sorular matbaaya ulaştırılıyor. Buradan da Türkiye’deki sınav merkezlerine dağıtılıyordu.
Gülen cemaati bunu aşmak için kriptolu flash belleğin bilgisayara takıldığı aşamada, soruların otomatik olarak bir başka bilgisayara da kopyalanmasına yönelik sistem kurdu. Böylece, bu bilgisayardan alınan sorular, kurum dışına çıkartıldı. Programın adı ise Data Loss/Leak Prevention (DLP- Sızıntı önleme programı).
KPSS sınavından sonra ise durum değişti. Cemaat tüm soruları değil, yetecek kadar soruyu adaylara dağıtmaya başladı. Bazı yerlere 100 sorudan 90’ı, bazılarına 95’i gönderildi. Farklı kentlere, ilçelere gönderilen sorular içerisinde eksik sorular değiştirildi. Böylece ortak yanlışlar ve doğrular yapılmasının önüne geçilmeye çalışıldı.
Vahim liste: Neredeyse bütün kamu sınavlarının soruları çalındı
KPSS sınavından sonra, özellikle 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin ardından sınavlara yönelik incelemeler derinleştirildi. Tablo vahimdi. Ankara Başsavcılığı’nın ve Kaçakçılık ve Organize Suçlar Daire Başkanlığı’nın çalışmaları ve istihbarat raporlarına göre cemaat, hemen her sınavda soruları çalmıştı. İlk tespitlere göre soruları çalınan sınavlar şöyle listelendi:
Tıpta Yan Dal Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı (YDUS)
Dikey Geçiş Sınavı (DGS)
Yabancı Uyruklu Öğrenci Sınavı (YÖS)
Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı (TUS)
Üniversitelerarası Kurul Yabancı Dil Sınavı (ÜDS)
Kamu Personeli Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavı (KPDS)
Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı (LES) / Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitime Giriş Sınavı (ALES)
Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS)
Özürlü Memur Seçme Sınavı (ÖMSS)
Askeri Lise Mezunları İçin Üniversiteye Geçiş Sınavı (ALÜGS)
STS Diş Hekimliği
Yurt Dışına Lisansüstü Öğrenim Görmek Üzere Gönderilecek Adayları Seçme ve Yerleştirme (YLSY)
Mühendislik Tamamlama
Adalet Bakanlığı Sınavları-1
İçişleri Bakanlığı Kaymakam Adaylığı Giriş Sınavı
Diyanet İşleri Başkanlığı Mesleki Bilgiler Seviye Tespit Sınavı
11 yıl boyunca ÖSYM soruları çalındı, 500 bin kişi çalıntı sorularla devlete sokuldu
Yine istihbarat birimlerinin, Ankara Başsavcılığı’nın talebi üzerine yaptığı istatiksel analizlere göre, Gülen cemaati 2002-2013 yılları arasında, yani 17-25 Aralık 2013 sonrasına kadar tüm ÖSYM sınav sorularını çalmıştı.
Bu konuda savcılıklardan ve emniyetten gelen bilgilerle, ÖSYM’den gelen veriler karşılaştırılarak analizler yapıldı. İstihbarat birimlerinin 2016’da yaptığı, ilgili kurumlara bilgi amaçlı gönderdiği bu analizlere göre 2002'de 70 milyon olan nüfus 2016'da 79 milyona ulaşarak yüzde 13 arttı. 2002'de 2,1 milyon olan devlet memuru sayısı ise 2016'da 2,9 milyona ulaştı. Emekli olanlarla birlikte bu oran 14 yılda yaklaşık yüzde 43 artmış oldu. Tüm bu sınavlar yoluyla devlette 2002-2016 arası en az 500 bin kişinin istihdam edilmiş olabileceği değerlendiriliyor. Bu analizlere ilişkin haberler de hükümete yakınlığıyla bilinen gazetelerle paylaşıldı.
Açılan davalar
2013 sonrasında başlayan, 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminden sonra derinleştirilen incelemeler sonunda, şu sınavlarla ilgili soruşturma ya da dava açıldı:
2010 KPSS Eğitim Bilimleri Sınavı: 3 bini aşkın kişi için "FETÖ/PDY kurucu, yönetici ve üyesi olmak, resmi belgede sahtecilik ve kamu zararına dolandırıcılık" suçlarından dava açıldı.
2010 KPSS Genel Yetenek-Genel Kültür Sınavı: Aynı suçlardan dava açıldı.
2012 KPSS: Bir kısım şüpheli için dava açıldı, bir kısmı için soruşturma sürüyor.
2012 Adli Yargı Hâkim ve Savcı Seçme Sınavı: 2012'de, eski CHP Konya Milletvekili Atilla Kart'ın suç duyurusu üzerine açılan soruşturma takipsizlikle sonuçlanmıştı. ‘Yeni deliller elde edildiği’ gerekçesiyle dava açıldı.
2014 LYS:1 milyona yakın öğrencinin üniversiteye yerleşmek için girdiği bu sınav da soruşturuluyor.
Komiser Yardımcılığı Sınavları: 2005-2013 arasında düzenlenen dokuz komiser yardımcılığı sınavının sorularının önceden ele geçirildiği iddiasıyla yapılan ihbarlar üzerine ayrı ayrı soruşturma ve dava açıldı.
2009 Polis Koleji Sınavı: Sınava giren bir öğrencinin ‘müşteki’ sıfatıyla verdiği ifade üzerine başlatılan sınava giren 907 adayın bir bölümü ile ilgili olarak dava açıldı.
2012 Polis Akademisi Sınavı: Bilirkişi raporları ve diğer deliller yönünden durumları şüpheli görülen 245 öğrenci, 99 sınav komisyonu üyesi ve 19 kişiden bir bölümü için dava açıldı.
2011 Adalet Bakanlığı Yazı İşleri Müdürlüğü Sınavı: Sınav sorularının önceden elde edildiği iddiası soruşturuluyor.
2012 Astsubaylık Sınavı: Bu sınavın sorularının da sınav öncesinde sızdırıldığı iddia ediliyor. Dava açıldı.
2010 SHÇEK Müfettiş Yardımcılığı Sınavı: Sınav sorularının önceden elde edildiği iddiaları üzerine başlatılan soruşturma devam ediyor.
2014 Adalet Bakanlığı İdari Yargı Hâkim Adaylığı Sınavı: Başsavcılık, bu sınavda da 47 şüpheli hakkında aynı iddiaları araştırıyor.
ÖSYM’deki cemaatçi: Soruları çalmak için sanal sunucu kurdular!
ÖSYM itirafçısı anlatıyor:
Usulsüzlüklerin odağındaki ÖSYM’de çalışan itirafçılardan biri, soruların nasıl dışarıya çıkartıldığını şöyle anlatıyor:
“ÖSYM Başkanlığı Soru Hazırlama ve Güvenliği Daire Başkanlığı’nda elektrik ve elektronik mühendisi olarak sistem yöneticisi görev yaparken, 1 Eylül 2016’da yayınlanan KHK ile ihraç edildim. Bu konu ile ilgili dün (14 Aralık 2016) savcı refakatinde ÖSYM Başkanlığı’nda sınav sorularının ne şekilde alındığı ile ilgili samimi olarak yer gösterme yaptım. Şimdi detaylı olarak bildiklerimi anlatacağım.
Abim Bekir Akçelik, ODTÜ Tarih Bölümü mezunu. 2012-2013 yılları arasında yaklaşık 6 ay süreyle eski milletvekili olan ve 'FETÖ' kapsamında halen cezaevinde olduğunu bildiğim İlhan İşbilen’in danışmanlığını yaptı. Lisedeyken Gülen cemaati ile tanıştım. Birkaç kez şu an yerini hatırlamadığım Erzurum’daki cemaat evlerine gittim. Erzurum Fen Lisesi’nden 2007’de mezun oldum. Mezun olduktan sonra ÖSS’ye girdim. ODTÜ Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü’nü bitirdim. 2007’de üniversiteye başladım, 2012’de mezun oldum. Üniversitede bulunduğum süre zarfında 5 yıl boyunca yine cemaate ait olan birkaç evde kaldım. ODTÜ’de okuduğum ve bölüm zor olduğu için ev abiliği yapmadım. İleride beni tanımamaları için evde kalanlarla sosyal ilişki kurmadım. 2012 Temmuz’da mezun olduktan sonra iş arayışına başladım. Bu sırada cemaatten olduğunu bildiğim ancak tanımadığım 40 yaşlarında bir erkek şahıs telefonla aradı. Balgat’ta görüşme yapmak istedi. Kabul ettim. Buluştuk, bana iş konusunda acele etmememi biraz beklememi söyledi.
Bu şahıstan iş konusunda netice alamayınca, TÜBİTAK’a siber güvenlik araştırmacısı olarak başvurdum. Kabul edildim. 2012 Ekim ayı gibi TÜBİTAK - SGE Ankara yerleşkesinde işe başladım. İşe başladıktan kısa süre sonra Kağan isminde gerçek ya da kod adı olup olmadığını bilmediğim kişi ile tanıştım. Evime gelmeye başladı. TÜBİTAK’ta çalıştığım beş ay boyunca görüştüm. Bu görüşmelerde Kağan’la Fethullah Gülen cemaatiyle alakalı sohbetler yaptık. 2012’deki KPSS’den yüksek puan aldığım için Kağan bana ÖSYM Başkanlığı Uzman Yardımcılığı için açtığı ilan olduğunu ve buraya başvurmamı söyledi. Konuyu araştırdım, 2013 yılı başlarında ÖSYM’ye başvurdum. 2013 yılı Mart ayı gibi ÖSYM’de uzman yardımcısı olarak göreve başladım. Burada göreve başladıktan kısa süre sonra cemaat abisi olan Kağan beni Mahir kod adlı Bekir Şimşek ile tanıştırdı. Şimşek’le cemaat hakkında sohbetler yaparken bana, ‘ÖSYM cemaat için önemli bir yer. Cemaatçi olduğunu gizle. Kimseye belli etme. Bunun için namaz kılma, oruç tutma’ dedi.
Bekir Şimşek’in dediklerini yapmaya çalıştım. Ancak buna rağmen orucumu tuttum. Şimşek’le tahminen 3 yıl kadar görüştüm. 2014 yılı başlarında Şimşek’in evinde ÖSYM Bilgi İşlem Daire Başkanlığı’nda görevli olan ancak Soru Hazırlama ve Geliştirme Daire Başkanlığı’ndaki odayı kullanan Süleyman Salın ile görüştüm. Süleyman Salın’ın 10 yıldır ÖSYM’de çalıştığını biliyordum. Ancak cemaat ile bağlantısını burada öğrendim. Şimşek, kendisinin Salın ile irtibatlı olduğunu ve Salın’la uyum içinde çalışmamı söyledi. Salın’ın dediklerini yapmamı istedi. Ben de kabul ettim. Daha sonra Şimşek’in evindeki sohbetlerde bana ‘2014 KPSS cemaatimiz için çok önemli’ dediğini çok iyi hatırlıyorum.
Süleyman Salın, 2014 başlarında sistem yöneticisi olduğu için benden sanal sunucu kurmamı istedi. WSUS adlı sanal sunucuyu kurdum. Sanal sunucuyu kurmamı istemesindeki amacı sınav sorularının sır cihazına yüklendiği sırada, yüklenen dosyaların ProNMS yazılımı aracılığıyla bir kopyasının da WSUS’a atılmasını sağlamaktı. WSUS’a atılan soruların bir kopyasını almadım. Bir kez Süleyman Salın’ı içinde sınav soruları olduğunu düşündüğüm CD ile odadan çıktığını gördüm. Süleyman Salın, Soru Hazırlama ve Geliştirme Daire Başkanlığı’nda ortak olarak kullandığımız A-2009 numaralı sistem yöneticisi odasına genelde öğle arası geldi. Soruları da bu sırada aldığını düşünüyorum. Salın, sınav sorularını WSUS adlı sanal sunucudan alarak Fethullah Gülen cemaat abisi olan Bekir Şimşek’e götürdüğünü düşünüyorum. Korktuğumdan dolayı itiraz edemedim.
Salın ile birlikte çalışan ve admin (yönetici) şifresini bilen Salih Sabri Köse de Salın’ın yaptıklarını sorgulamadı. Bu şifre ayrıca ÖSYM Başkanının kasasında da mevcuttu. Sır cihazına yüklenen soruların birer kopyası WSUS adlı sanal sunucu içinde kopyalandığından dolayı Süleyman Salın sisteme girerek bu sınav sorularına ait kopyalara ulaşabildi. Bununla birlikte Süleyman Salın’ın Bekir Şimşek’e hangi yıllara ait ve hangi sınavlara ait soruları götürdüğünü bilmiyorum. Sınav sorularının CD’ye yüklenmesi için kullanılan Fujitsu Siemens marka bilgisayar, kurumun diğer bilgisayarları ile birlikte değiştirildiğinden dolayı ‘geri döndürülemez şekilde silme’ yapıldığından söz konusu bilgisayar üzerindeki veri kurtarma işlemi teknik olarak yapılamaz. Bildiğim kadarıyla 2011’de ÖSYM’deki log kayıtlarını tutmak için ProNMS adlı yazılım kuruldu.”
Dönemin ÖSYM Başkanı Ali Demir
ÖSYM Başkanı Ali Demir’in anlatımları: Emniyet’e soruyordum
2019’da ÖSYM’nin sınav sorularının çalınmasına yönelik soruşturmada ilginç bir gelişme yaşandı. Ünal Yarımağan’ın yerine 2011’de ÖSYM Başkanlığı’na hükümet tarafından atanan Ali Demir, gözaltına alındı.
Demir’in görev süresince çalınan sorularla ilgili soruşturma 2020 başında tamamlandı ve eski ÖSYM Başkanı’nın 18,5 yıla kadar hapsi istendi. Toplam 60 sınavın konu edildiği soruşturma sürecinde garip olan Demir’in ev hapsi şartıyla serbest bırakılmasıydı. Demir’in itirafçı olduğu, birçok kritik ismi verdiği, bazı milletvekillerinin gözaltındayken kendisini ziyaret ettiği ve bazı isimlerin ifadesinden çıkartıldığı iddia edildi. Ancak bu iddia Ankara Emniyeti tarafından yalanlandı. Demir ise ifadesinde cemaatçi olduğu suçlamalarını reddediyor, soruların çalınması konusunda topu başka isimlere atıyordu. Demir, şunları anlattı:
Dönemin Emniyet İstihbarat Başkanı Ömer Altıparmak
“Personel alımı konusunda gelen başvuruların tamamı hakkında Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı’ndan bilgi notu talep ediyordum. Bu kapsamda o dönemde Emniyet İstihbarat Başkanı olan Ömer Altıparmak isimli şu anda cezaevinde olduğunu bildiğim şahıs vasıtasıyla kuruma alınacak personel hakkında istihbari araştırma yapıyorduk. Diğer taraftan resmi prosedür olarak yazılı ve sözlü sınavlar uygulanıyordu. Başarılı olanlar arasından Emniyet İstihbarat’ın sakıncalı olmadığını bildirdikleri arasından atama yapılıyordu.
Meteksan’a suçlama
2012 KPSS’nin sızması konusunda beni soruların Meteksan’dan sızdığına dair kanaate iten neden, temel soru kitapçığının sadece Meteksan matbaada kapalı dönemde hazırlanmasıdır. Matbaada kapalı dönemde Orhan Topuz’un yaptığı değişikliğin sızan kitapçıklarda yer almasıdır. Matbaada yapıldığı beyan edilen diğer değişiklikler temel soru kitapçığı matbaada bir USB belleğe kaydedildikten sonra yapılan değişikliklerdir. Bu nedenle dışarıda sızan kitapçıklarda mevcut değildir.
Soru hazırlama birimindeki sunucu odasından sır cihazına soruların yüklenilmesi bir bilgisayar sistem yöneticisi becerisi gerekmektedir. Bu nedenle yüklemeyi yapmak üzere Süleyman Salın ve Muhammet Emin Akçelik’i görevlendirdim. Süleyman Salın, 2005’te kuruma girmiş. Muhammet Emin Akçelik 2013’de benim dönemimde yasal prosedürler ve Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanlığı’ndan gelen bilgi notu çerçevesinde göreve başladı. Süleyman Salın hakkında benim İstihbarat Daire Başkanlığı’ndan bilgi talebim oldu. Bana gelen bilgilerde herhangi bir sakınca olmadığı şeklindedir.
Soru Hazırlama Daire Başkanlığı’ndaki güvenlikli bilişim ağı ve ilgili sunucu ve yazılımlar ÖSYM’nin talebine uygun olarak TÜBİTAK’a 2010 – 2011’de yaptırıldı. Bu nedenle varsa güvenlik açıklarından bilgim yoktur. 2012 KPSS’de sızmayı tespit ettik. 2013’den itibaren tamamen güvenli bir sınav sistemi kurduğumuza inanıyorum. 2012 Adli Yargı Sınavı’nda sınavın nasıl sızdığı konusunda bir tespit yapamadık. Bu sınav Meteksan’ın ‘küçük matbaa’ olarak tanımladığımız matbaasında hazırlanmıştı. Ana matbaada aldığımız tedbirleri küçük matbaada alamamıştık.”
İddianame: Soru birimine alınanların tamamı FETÖ üyesi!
Demir’in tutuksuz yargılanacağı davaya ilişkin iddianamade, ÖSYM Başkanı olarak görev yaptığı 2010-2015 yılları arasında ÖSYM’nin kozmik odası olarak bilinen soruların hazırlandığı birime alınan kişilerin tamamının FETÖ üyesi olduğu iddiası yer alıyor.
İddianamede, söz konusu yıllarda kurum tarafından düzenlenen tüm sınavlara ilişkin soruların, soru havuzundan çekilip matbaaya gönderilmek üzere sır cihazı adı verilen kriptolu belleğe yüklendiği sırada ÖSYM’nin bilgisayarlarına kurulan ProNMS ve Lumension adlı programlar vasıtasıyla arka plana kaydedildiği anlatılıyor. Bilgisayarların arka planına yüklenen soruların da kurumda görevli örgüt mensupları tarafından FETÖ’nün ÖSYM’den sorumlu imamı Bekir Şimşek’e ulaştırıldığı, soruların Şimşek vasıtasıyla örgüt mensuplarına aktarıldığı belirtiliyor.
İddianamede, soruşturmaların başlatılmasıyla birlikte örgüt mensuplarının ÖSYM’deki bilgisayarlara geri dönülemeyecek şekilde 35 kez format attığı, buna rağmen bazı bilgisayarlarda sınav sorularını kaydeden programlara ilişkin kalıntılar bulunduğu da belirtiliyor.
“Ali Demir eve gelip ‘münferit olay, kimse duymasın’ dedi”
İddianamede, 2012 KPSS’de gözetmen öğretmenin, bir öğrenciyi cevap anahtarı ile birlikte yakaladığı, olayın duyulması sonrası Ali Demir’in önce okula, sınavdan sonra da öğretmen S.Ö.nün evine gittiği de anlatılıyor. İddianameye göre, öğretmen, Ali Demir’in kendisine, "Bunlar münferit olaylar aman kimse duymasın" dediğini savcılıkta anlattı. Olayla ilgili soruşturmanın ise emniyetteki örgüt mensupları tarafından kapatıldığı ifade ediliyor.
İddianameye yansıyan ifadesinde Demir bu suçlamaların tamamını reddetti. Demir, ÖSYM’nin kendi döneminde kurumsal bir kimliğe kavuştuğunu, sınav güvenliğine ilişkin de ekstra tedbirler aldıklarını öne sürdü. Demir, ProNMS ve Lumension adlı programların TÜBİTAK’ın onayıyla alındığını, personel alımlarının ise istihbarattan bilgi alındıktan sonra gerçekleştirildiğini belirtti.
YARIN: Askeri okul sınavlarında neler oldu?
Güncelleme Tarihi: 29 Temmuz 2021, 09:03