YAĞMURA RAĞMEN ŞİDDETE KARŞI ERBANA ÇALARAK YÜRÜDÜLER

Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde bulunan KESK kadın platformu üyeleri 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü etkinlikleri kapsamında İlçenin..

YAĞMURA RAĞMEN ŞİDDETE KARŞI ERBANA ÇALARAK YÜRÜDÜLER

Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde bulunan KESK kadın platformu üyeleri 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü etkinlikleri kapsamında İlçenin Camikebir Mahallesi Kızılay iş hanını önünde toplanarak ilçenin kanlı kuyu meydanına kadar yağmura rağmen erbana çalararak slogan atarak yaklaşık bin metre tef (erbana ) çalarak yürüdüler.


FOTOĞRAF GALERİSİ İÇİN TIKLAYINIZ    


VİDEO İÇİN TIKLAYINIZ

 

     İlçenin kanlı kuyu meydanında kadın platformu adına basın açıklaması yapan kadın platformu üyeleri sağanak yağmura rağmen yaptıkları açıklamada ''Bugün 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü. Bugün dünyanın çeşitli bölgelerinde kadınlar, evde, işyerinde, sokakta kadına yönelik her türlü şiddeti protesto ederek, şiddetsiz bir dünyanın inşası için, taleplerini ve isyanlarını dile getiriyorlar.
 
    Bilindiği gibi; 25 Kasım 1960 tarihinde Dominik Cumhuriyeti?nde diktatörlüğe karşı mücadele veren Mirabel kardeşler tecavüz edilip öldürüldüler. Birleşmiş Milletler 1999'daki Genel Kurulu?nda üç kız kardeşin öldürüldüğü gün olan 25 Kasım tarihinin, her yıl ''Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Uluslararası Dayanışma Günü'' olarak anılmasına karar verdi. Bu karar, kadına yönelik şiddetle mücadelede uluslararası hukuk ve siyaset açısından önemli bir karar oldu.
 
     Türkiye kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerinde benzeri pek çok ülkeyi geride bırakmış durumda? Bu topraklarda her gün itaat etmeyen beş kadın eski eşleri, babaları, erkek kardeşleri, akrabaları yani en yakınları tarafından öldürülüyor. Son yedi yılda kadın cinayetleri yüzde 1400 arttı. AKP hükümeti ''kadın erkek eşit değildir'' dedikçe, kadınlara ''üç çocuk doğurun'' önerisinde bulunarak, onların evlere kapatılmasını destekledikçe şiddet tırmandıkça tırmanıyor.
 
    Her gün 5 kadın cinayetine rağmen, şiddet yasası, sığınma evi ve şiddet önleme ve izleme merkezleri yönetmelikleri bizleri değil aileyi korumak için çıkarılıyor. On yıllardır, kadına yönelik şiddetle mücadele eden kadın örgütleri, belediyeler bu alandan uzaklaştırılmak isteniyor. Ölsek de öldürülsek de gerekli önlemler alınmıyor, sığınaklar çoğaltılmıyor.
İşyerindeki kadına yönelik şiddet de aile içi şiddet de olduğu gibi çoğu kez gizli kalıyor, önemsenmiyor ya da işin bir parçası olarak görülüyor. Kadınları koruyacak hiçbir yasa hiçbir uygulama yok. Kısa süreli sözleşmelerle çalışan genç kadın işçiler, vardiyalı çalışan kadın işçiler hem işyerlerinde hem de iş çıkışlarında cinsel taciz hatta tecavüz tehdidi ile karşı karşıya kalıyorlar.
Sadece ülke içinde değil, bütün komşularıyla kavgalı ve savaş halinde bulunan bir ülkede yaşıyoruz. Suriye halklarını diktatörden kurtaracağını iddia edenler ülkemizi inanılmaz bir bataklığa çekiyor. Oysa savaş demek biz kadınlar için açlık, yoksulluk, göç, tecavüz ve işkence demek. Bu yüzden bütün gücümüzle barış diye haykırıyoruz''

 
GAZETELERE 3.SAYFA HABER OLAN KADINLAR BİZİZ.
BİZ TEK TEK VE DE HEP BERABER;

 
    Kendisine tecavüz edeni öldüren ve onun bebeğini doğurmak zorunda bırakılan N.Y'yiz, çocuk yaşta zorla evlendirilen küçük kadınlarız, tecavüzcülerinin yargılanabilmesi için hukuk savaşı veren yüzlerce kadından biriyiz, cezaevlerine doldurulan sendikacılarız, hamile kaldığı için işten çıkarılan işçi kadınlarız, bir türlü bitmeyen savaşta yakınlarını kaybeden Kürt, Türk, Ermeni, Arap ve tüm halklardan kadınlarız.
 
BİZE BİÇİLEN ŞİDDET VE ÖLÜMÜ DEĞİL, MÜCADELE EDEREK KAZANACAĞIMIZ HAYATI İSTİYORUZ

   '' Kadın cinayetlerine karşı, kadınların yaşam hakkını değil aileyi koruyan zırva düzenlemelerden vazgeçin. Tacize ve tecavüze uğrayan kadını yargılamaktan artık vazgeçin ve adaletin, adalet olmasını sağlayın
Hep alanlardaydık, hep alanlarda olacağız?

 
    Biz kadınlar; Taleplerimizi kazanıncaya kadar dayanışmaya ve mücadelemizi büyütmeye devam edeceğiz'' dedi.
 
    Basın açıklaması sırasında kadınlar zaman zaman Kürtçe ve Türkçe slogan atarak zılgıt çalarak kadına şiddete hayır dediler. Sağanak yağmur altında yapılan basın açıklamasının ardından katılımcı kadınlar ve onlara destek veren erkekler sessizce dağıldı.

Haber: Mehmet SEZGİN -Abdullah LALE - Lütfü YALGI
Güncelleme Tarihi: 12 Aralık 2019, 11:38
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER