Siverek'li Talasemi Hastası Genç Kızın Dileği Gerçekleşti

Ah,bütün güzellikler gibi bu güzel görüntülerin de bir bitimi vardı?işte şimdi bu görüntüler de nihayete varmaktaydı.

Siverek'li Talasemi Hastası Genç Kızın Dileği Gerçekleşti
     Yıllardır, Talasemi Majör hastalığının pençesinde çırpınan Kader Dizlek, "Bir Dilek Tut Derneği'ne yazdığı dileğinin gerçekleşmesini çok büyük bir sevinçle karşıladı.

     İşte Genç Kızın kaleminden dileği Kader Dizlek, "Ben,hastalarını çok halsiz düşüren ve halk arasında adına "Kan Yutan Hastalığı" denilen Talasemi Majör hastasıyım. Bu hastalık öylesine beni hayattan soğutmuştu ki, neredeyse yaşamak bile azap vermeye başlamıştı. Her gün tedavi, her gün bakım ve hep kendinin bir parçasının diğer insanlardan eksik eksik olarak görmek hayata da küstürmüştü adeta.   Birkaç yıl önce tedavi için Akdeniz Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi'nde tedavi olurken bir broşür gördüm. Broşürde, "Bir Dilek Tut Derneği" adı yazılıydı.Üşenmedim açıp okudum.Bir umut ben de buraya bir mektup yazmaya karar verdim. Tabi, benden başka Talasemi Hastası olan iki diğer kardeşime de gösterdim broşürü.Ve her üçümüz de kendi adlarımıza birer dilekte bulunduk.Umutsuz bir umuttu ama yine de bir umut işte. Aradan birkaç yıl geçti. Meğer ki,dernek yetkilileri babamı aramış ve bana da diğer kardeşlerime yaptıkları gibi sürpriz yapmak istemişler.Ve çok da güzel bir sürpriz oldu gerçekten.Hayatımın en anlamlı ve hatta neredeyse tek anlamlı sürprizi ve hediyesi oldu desem yeridir.

     Baba bana,kızım seni tedaviye götüreceğim,hazırlığını yap deyince yine o;bitip tükenmek bilmez tedavi süreçlerinin bıktırıcı ve yorucu yolcuğuna çıkmak üzere olduğum zannına kapılarak biraz da isteksizce hazırlığımı yaptım. Derken ben,babam,annem ve en küçük kardeşim Umut cumartesi günü yola çıktık. Ne nereye gideceğimizi merak edip sormuştum ve ne de ailem bana bu konuda her hangi bir ip ucu vermişlerdi.Giderken yolda çevreme karşı her zamanki gibi ilgisizdim.Neyse,bir tabela gözüme ilişti,Avanos yazısını gördüm.Tabelanın yanında bir araç bekliyordu.Babam arabamızı dururdu.O arabadan da beş kişi indi.Halen hiçbir şey ilgimi çekmiyordu ama,yine de bakıyordum onlara.Sanki üzerlerinde başka elbiseler vardı bunların?evet evet bam başka elbiseler giyinmişlerdi.Biraz yaklaştıklarında t-şörtlerinin üzerindeki Bir Dilek Tut Derneği yazısını daha tam olarak okuyamadan babama -Hani Kader,hani Kader,diye seslenmeye başladılar.İki abi ve üç ablaydılar.Hepsi birden ??hoş geldin Kader?? diye nida edince şaşırıp kaldım.İlk sürprizdi ve heyecanlandım hem de ne heyecan ama...

     Bizi otele götürdüler.Odamı gösterip biraz dinlenmemi istediler. Malum,yol yorgunluğu işte.Bir iki saat bu odada dinlendikten sonra ağabeyler gelip beni tekrar çağırdılar.-Haydi gidiyoruz.-Nereye?
-Sürpriz! Tamam!.. Meğerse,ilk gittiğimiz oda annem ve babama ayrılmış,benimkisi asıl şimdi gideceğim ve sürpriz içinde sürprizlerin iç içe geçirildiği bir başka odaymış.Şimdi bana ayrılan odamdaydım.Yatağın üzerinde bir sürü hediye paketi vardı.Anladım ki bunlar bize verilen hediyelerdi. Hediye paketlerinin üzerinde benim diğer kardeşlerimin isimleri yazılıydı. Mutluluk illa ki bir şeylere sahip olmak değilmiş?asıl,o şeyi nasıl ve nerede sunacağını bile bilmekmiş. Her biri bir melek misali yüreğe sahip olan bu abi ve ablalar,insanın ruhunu da okşamayı biliyorlarmış meğer.Sizi gidi melekler sizi.İnşallah yüce Rabbim de onları beni sevindirdiklerinin misliyle sevinçlere boğsun,amin.

      Ertesi gün sabah 06:00?da kalktık.Ve otelin penceresinden dışarıya bakmamla balonların otelin etrafında uçmakta olduklarını görmem bir oldu.Ki,zaten ben de balonla gezmek dileğinde bulunmuştum "eeee şimdi de artık balona bineceğimi" anlamıştım.Melek misali abi ve ablalar geldiler.Hep beraber araçlara binip yola çıktık.Baloların gittiği yöne gitmeye başladık.Aman Allah'ım,gözlerime inanamıyorum:Balona binmek üzereydim.Ve işte şimdi balondaydım. Veee,uçmaya başladık.Önceleri biraz korkuyla karışık heyecan yaşadım ama biraz sonra alıştım.Şimdi uçmanın tadını yaşıyordum.Kuşlara hep imrenirdim ama kuş gibi kanatlarımla olamasa da uçuyordum ama.Balona daha yeni vardığımızda da bir sürpriz daha karşıladı beni:Balonu çiçeklerle süslemişlerdi benim için.Ne kadar da hoş bir andı böyle.Ve tap tatlı pilot amca...bütün şirinliğiyle gökteki meleklerle yarışıyordu sanki. Bana balonun nasıl hareket ettiğini ve nasıl yere indiğini anlattı.Tabii,bunları uyguladı da.

      Allah'ım,ne yücesin sen böyle;bu cennet misali vatanı bizlere bahş ettiğin için ne kadar şükretsek azdır sana ya Rabbim. Hele Peribacaları? yeryüzü bu kadar güzeldi de ben neden şimdiye değin fark edememiştim böyle...Onlarca,belki de yüzlerce balon aynı anda havalanmış sanki dev kelebekler uçuşuyor gibiydiler.Bana hediye edilen kameramla elimden geldiğince bu güzellikleri ölümsüzleştirmek istemiştim ama hiçbir fotoğraf bu güzellikleri gerçekten oldukları gibi veremez ki.

      Ah,bütün güzellikler gibi bu güzel görüntülerin de bir bitimi vardı?işte şimdi bu görüntüler de nihayete varmaktaydı. Balon iniş noktasına doğru bir tüy gibi süzüle süzüle alçalmaya başladı.Bir müddet sonra da tamamen yere indi.Bu noktada da yine bir başka sürpriz daha hazırlamışlar bu,melek misali abi ve ablalar.İniş sonrası hemencecik bir masa kurup çiçeklerle ve çeşitli içeceklerle donatmışlardı.Bizi buyur ettiler.

     Şimdi de sıra karadan gezme zamanıymış.Araçlara bindik.O cennet parçası vatan toprağının bu kadar tatlı olabileceğini hiç tahmin edememiş olmanın,biraz da yüz kızartıcı eksikliğini yaşadım?     Peribacaları,bağlar,bahçeler ve derken ilk çağlardaki insanların yapmış oldukları kayalara yontulmuş Mağara evleri,ilk mabetlerden olan bazı kaya oyuntusu Kiliseler ve daha neler vardı da şimdi hatırlayamadığım güzellikler,hepsini doya doya gezdik.Hayat biraz daha farklı olmaya,daha biraz beni cezbetmeye başlamıştı ve içimdeki yaşamaya sevincini tetiklemişti bu kısacık zaman içindeki yaşadıklarım. Ve bu anları hayatımın sonuna kadar unutamayacağım. Başta,benim dileğimi kabul eden "Bir Dilek Tut Derneği'nin üyelerine olmak üzere,bu gezide bize ikramda bulunan her kese çok ama pek çok teşekkürler ediyorum...." dedi. 
Güncelleme Tarihi: 04 Ekim 2018, 14:04
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER