KESK Bileşenleri Halepçe Katliamını Kınadı

Siverek Kesk Bileşenleri "Halepçe Katliamının" 25. yılı nedeniyle basın açıklaması düzenledi. İlçenin Kanlıkuyu Meydanında toplanan

KESK Bileşenleri Halepçe Katliamını Kınadı
     Siverek Kesk Bileşenleri "Halepçe Katliamının" 25. yılı nedeniyle basın açıklaması düzenledi.
      İlçenin Kanlıkuyu Meydanında toplanan Sendika üyeleri düzenledikleri basın açıklamasında "Dünya'da yaşanan tüm katliamlara dikkat çekti." İşte Kesk bileşenlerinin düzenlediği basın açıklamasının tamamı; "İnsanlık tarihinde çok sayıda toplu katliamlar yaşanmıştır. Diktatörler, şiddet yöntemleriyle sonuç alamayacaklarını anladıklarında direnen halklara karşı kitlesel kıyım yöntemlerine başvurmaktan çekinmemişlerdir. 16 Mart 1988?de Halepçe?de yaşananlar tarihin önemli toplu katliamlarından biridir. Katliamda beş binin üzerinde insan hayatını kaybetmiştir, On binlerce insan ise sakat kalmıştır. 16 Mart 1988'de Halepçe?de bir insanlık suçu işlenmiş, uçaklar kentin üzerine ölüm gazları yağdırmıştır. Halepçe?de yaşayan halk, uçaklardan atılan kimyasal gazlarla katledilmiş, kentte neredeyse tek bir canlı bırakılmamıştır. Halepçe?de gökten halkın üzerine serpilen zehirli gazların kimler tarafından hangi amaçlarla üretildiği bilinmektedir. Katliama seyirci kalanlar, katliamdan sonra da kör, dilsiz ve sağır kalmaya devam etmişlerdir. Sadece batılı ülkeler değil, İslam ülkeleri de katliamı görmezden gelmiştir. Devletlerarası çıkar ilişkilerinin devreye girdiği yerde insanlığa karşı işlenmiş suçlar egemenler için bir anlam ifade etmemektedir. Egemenler yaşananları unutmakla kalmamakta, unutulması içinde çaba harcamaktadırlar. Tıpkı 16 Mart 1978'de Beyazıt'ta üniversite öğrencilerine, 12 Mart 1995'te Gazi halkına ve Roboski?de olduğu gibi katliamlar işleniyor; üzeri kapatılmaya çalışılıyor ve "faili belli" bu katliamlar unutturulmaya çalışılıyor. Halepçelerin yaşanmaması ve Beyazıt katliamı gibi onca katliamın arkasındaki güçlerin açığa çıkarılarak suçluların mahkûm edilmesi, sömürü ve baskıya karşı mücadelenin yükseltilmesinden geçmektedir. İşte bu nedenle, emek ve demokrasi güçlerinin, siyasal güçlerin, 1 Mayıs 77, 16 Mart Beyazıt, Maraş, Sivas, Çorum, Gazi, Madımak, Roboski katliamı, "faili meçhul" cinayetler, siyasetçi, aydın ve gazeteci katliamları gibi halka ve insanlığa karşı işlenmiş suçların açığa çıkarılması ve sorumluların yargılanması mücadelesi, demokrasi mücadelesinin önemli bir cephesini oluşturmaktadır. Bu şekilde katliamlarda suç ortaklığı yapanların gizlenebileceği sanılır. Emekçilerin, ezilen halkların dünyasında egemenlerin katliamlarını, kirli ilişkilerini her zaman hatırlamak gerekir. Yeni katliamların önüne geçmenin yolu asla unutmamaktan geçmektedir. Bugün Halepçe'yi Beyazıt'ı, Roboski'yi anmanın, emekçiler açısından özel bir anlamı vardır. Katliamlara güç dengeleri, karşılıklı çıkarlar vb. nedenlerle sessiz kalındığı sürece, katliamı gerçekleştirecek diktatörler her zaman çıkacaktır. İnsanlık tarihinin karanlık sayfalarında yer bulan benzer katliamlarda sadece katliam kararı verenlerin değil, katliama sessiz kalanların da sorumluluğu vardır. Halka yönelik katliamları önleyebilecek tek güç, halkların, emekçilerin örgütlü gücü ve birlikte mücadelesidir. Halepçe katliamı vesilesiyle halka yönelik bütün katliamları bir kez daha lanetliyor, insanlığa karşı işlenen bütün suçların sorumlularının tarih önünde mutlaka hesap vereceklerine inanıyoruz. Halepçe?de kimyasal gaz kullanarak binlerce insanın ölümüne neden olanları, Beyazıt ve Roboski katliamını gerçekleştirenleri bir kez daha lanetlerken, halklarımızı örgütlenmeye, savaşlara ve saldırılara karşı, barış, eşitlik, özgürlük ve kardeşlik mücadelesini yükseltmeye çağırıyoruz.

SİVEREK KESK BİLEŞENLERİ 


Haber: Lütfü Yalgı
Güncelleme Tarihi: 04 Ekim 2018, 14:04
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER